Monthly Archives: Ocak 2015

Böyle Olur “Çanakkale Karşılaması” Köylüler ÇED toplantısını yaptırmadı

Standard

Madeni ‘dondurmaya’ geliyoruz dediler, “Madenci şirket, Dondurma’yı terk et” sloganlarıyla köyü inlettiler.
Madencileri köyden gönderene dek vazgeçmeyen köylüler, ÇED toplantısını iptal ettirdiler.

20150129_131347

Çanakkale’nin Çan ilçesi, Dondurma köyünde Koza Altın İşletmeleri AŞ’nin altın –  gümüş – kurşun madeni projesinin ÇED halkın katılımı toplantısına adeta “çıkarma” vardı. Köylüler yaşam savunucuları ile birlikte toplantının yapılacağı kahvehanenin önünde madene karşı olduklarını haykırdı, kadınlar kahvehaneye girip teneke çaldı. Madenciler sonunda pes etti, toplantı yapılmadı. Köylüler zaferi köy meydanında, Çanakkale Karşılaması oynayarak, şenlik havasında kutladı.

10945020_712670088853062_2517031819510226091_n

Çanakkale’nin Çan, Biga ve Lapseki ilçelerinin bir çok köyünü içine alan 30 hektarlık alanda, 5 yıl boyunca 400 bin ton altın, gümüş, kurşun cevheri üretilmek istendiğini duyan köylüler; Koza Altın’nın maden projesinin ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) toplantısından günler önce ayağa kalkmıştı.

10947869_10153059059191585_2144806723_n

Çanakkale Çevre Platformu’nun Dondurma, Ahmetler ve Ramazanlar köylerindeki bilgilendirme toplantılarına yoğun ilgi gösterilmiş; sadece çevre köyler değil; Karadağ’dan Kazdağları’na, Çanakkale’den Biga Ovası’na kadar madenden etkilenecek herkes, ÇED toplantısına çağrılmıştı.

20150129_134019

Ormanları,  1. derecede arkeolojik sit alanlarını, tarım arazilerini, içme suyu kaynaklarını ve Biga Ovası’nda kalan 19 köyü sulayan Bakacak Barajı’nı tehdit eden madene karşı çıkanlar; maden istemediklerini cümle aleme duyurma kararı almıştı. Köylüler dediğini yaptı.

10418488_931958180156965_5395596573504425056_n

7’den 70’e kadın, erkek, yaşlı, genç, çocuk yüzlerce köylü ve onlara desteğe gelen çevreciler; Dondurma’yı önce direniş, sonra şenlik alanına çevirdi.

20150129_130919

Sadece cevherin üretilmek istendiği, işletme sahalarına yakın mesafede bulunan Dondurma, Ahmetler, Ramazanlar, Karadağ, Balcılar, Eçialan köylerinden değil; Kazdağları’ndan Biga’ya, Karabiga’dan Bozcaada’ya, Biga Ovası’na, Çanakkale’ye kadar oldukça büyük bir kalabalık; bölgede artık maden şirketi görmek istemediğini bir kez daha gösterdi.

20150129_132937

Dondurma köyündeki hazırlıklar, ÇED toplantısından saatler önce başladı. Kadınlar tencere ve tenekelerle, pankartlarla kalabalığın en önünde yer aldı. Köy meydanına davul zurna eşliğinde sloganlarla, marşlarla etkili bir giriş yapıldı.

20150129_133328

Toplantının yapılacağı kahvehanenin önünde toplanan kalabalık; “Madenci şirket, köyümüzü terk et”, “Köyümüzde maden istemiyoruz.”, “Madenci şirket, dışarı” sloganları attı, teneke çaldı.

10958327_931956906823759_65371057409817996_n
Sloganlar susunca pankartlar konuştu.

IMG-20150129-WA0023

Kadınlar ve çocuklar, taşıdıkları “Köyümüzü terk edin gari” “Madene karşı kadın dayanışması”, “600 yıllık geçmişimiz, altınızdan değerli”,”Biz köyümüzde mutluyuz, vazgeç Koza”, “Git, sabrımız taşmadan git” yazılı pankartlarla renkli görüntüler oluşturdu.

10947496_10153059089706585_1223455346_n

Köylerini altın, gümüş, kurşun madenine karşı savunan köylüler; İzmir’in Kemalpaşa ilçesi Akalan köyünde yapılmak istenen taş ocağına günlerdir direnen köylülere, “Diren Akalan, Dondurma yanında” pankartıyla  da selam gönderdi.

10945502_10153061236581585_8997196591215656537_n

Maden şirketi çalışanları kahvehanede, köylüler ve yaşam savunucuları köy meydanındaydı. Oldukça heyecanlı olan köylülerle konuşan Çanakkale Çevre Platformu Eski Dönem Sözcüsü, İl Genel Meclisi Üyesi Hicri Nalbant, “Bugün buraya isteklerimizi belirtmeye geldik” dedi; “ÇED halkı bilgilendirme toplantısının yapılmasını istiyor musunuz?” diye sordu. Köylüler alkışlarla hep bir ağızdan, hayır yanıtı verdi. Suyumuzu, havamızı, geçmişimizi, madene değişmeyiz dedi.

10425420_1616276205261104_8026602261373607947_n

Bunun üzerine maden şirketi çalışanlarına; bu durumda toplantının yapılamayacağı söylendi, salonu boşaltmaları istendi. Maden şirketi çalışanları bir süre kahvehaneyi terk etmedi. Buna tepki gösteren köylü kadınlar içeri girerek teneke çaldı, dışarıda bekleyenler gibi “Maden istemiyoruz” sloganları attı.

20150129_131100

O esnada yanan sobadan çıkan dumanlar kahvehaneye dolunca, jandarmanın da araya girmesiyle dışarı çıkmak zorunda kalan şirket çalışanları, toplantının yapılamayacağını sonunda anladı. ÇED toplantısının, köylüler karşı çıktığı için yapılamadığı, diğer kahvehanenin önünde tutanak altına alındı.

20150129_134550

Köylüler madencilerin köyü terk ettiğini görüp, toplantının yapılmayacağına ikna olana kadar gözlerini üzerlerinden ayırmadı. Koza Altın gitti, köy rahat bir nefes aldı. Bir traktörün arkasında oluşturulan tahta sahneye çıkan köylüler eline mikrofonu aldı; şiir okudu, şirket madenden vazgeçene kadar direnişin ve birlikteliklerinin süreceğini duyurdu.

10917065_931955506823899_310939561456095992_n

Hicri Nalbant bir kez daha köylülere seslenerek; “Sizi kutluyoruz. Coşkunuzu ve dayanışmanızı görüp heyecanlanmamak mümkün değil. Bu yörenin kadınları, madencilere buraları terk ettirecek. Karadağ’da, Ağı Dağı’nda, Kazdağları’nda birlikte mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Çevre mücadelesi verilen tüm köylere Dondurma’dan selam olsun.  Bu köy artık sadece sizin değil, bugün burada madencilere karşı savunanların değil; hepimizin köyü… Burayı gözümüz gibi koruyacağız.” dedi.

14896_712651178854953_1394312771197575025_n

Maden şirketini gönderene kadar kararlı bir direnişe sahne olan köy meydanında birden şenlik başladı. Davullar vurdu, klarnetler tüm köyü coşturdu. Kadınlar Çanakkale Karşılaması, erkekler Çanakkale Zeybeği oynadı.

10952400_931955406823909_1113371268344455023_n

Koza Altın İşletmeleri’nin arabaları uzaklaşırken fonda “altınlarım kayboldu, bulamadım” oyun havasının çalmasıysa, hoş bir tesadüf olarak gülüşmelere yol açtı.

IMG-20150129-WA0011

Davul zurna eşliğinde saatlerce oynayarak, halay çekerek, sarılarak birlikteliklerini ve toplantıyı yaptırmadan maden şirketini göndermelerini kutlayan köylülerin sevinci görülmeye değerdi.

20150129_135135

Karadağ köylüleri gibi; Dondurma, Ahmetler ve Ramazanlar köylüleri de kadınların önde olduğu, kendiliğinden gelişen bir savunmayla; madene karşı olduklarını herkese gösterdi. Karadağ’ın eteklerinde 600 yıllık bir geçmişe uzanan hikayelerine; yıllarca anlatılacak bir direniş destanı eklendi. Kazdağları’ndan Bozcaada’ya, Ağı Dağı’ndan Karadağ’a, Çanakkale’den Bayramiç’e, Karabiga’ya kadar doğa talanına karşı yürütülen tüm mücadelelere güç ve umut verdi.

10362369_712669435519794_2204107437770461219_n

Dondurma ve Ahmetler Köylüleri, Donduracak Madeni

Standard

Çanakkale’nin Çan İlçesi, Dondurma köyünde 29 Ocak Perşembe günü Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Halkın Katılımı Toplantısı yapılacak olan altın – gümüş – kurşun madeni projesine köylülerin tepkisi büyüyor. Dondurma ve Ahmetler köyleri başta olmak üzere, projenin faaliyet sahasında kalan köyler; Koza Altın İşletmeciliği’nin 30 hektar alanda 5 yıl boyunca toplam 400 bin ton cevher üretmeyi planladığı madene karşı çıkıyor.

İzmir Bergama’daki Ovacık Altın Madeni’ni 2005 yılından bu yana işleten Koza Altın İşletmeleri A.Ş.; şimdi de Çanakkale’ye girmeye çalışıyor. Şirketin ÇED Başvuru Dosyasında, iki ayrı işletme sahasında, açık ocak işletmeciliği ve delme patlatma yöntemiyle çalıştırılacak madenden; 400 bin ton altın-gümüş-kurşun cevherinin yanı sıra 840 bin ton ekonomik değeri olmayan kaya açığa çıkacağı, kayaların proje sahasında depolanacağı, cevherinse Ovacık Altın Madeni’ndeki  zenginleştirme tesisine taşınacağı belirtiliyor. Ayrıca cevher üretimi sürerken bir taraftan da arama faaliyetlerinin sürdürüleceği, yeni rezervlere rastlanması durumunda 5 yıl olarak öngörülen işletme ömrünün uzayabileceği ifade ediliyor.

harita

Köyün içme suyu kaynağı, maden sahasında

Çoğu orman ve tarım arazilerinden oluşan proje sahasında, Ahmetler köyünün içme suyu kaynağı da yer alıyor. Çanakkale Çevre Platformu’nun maden hakkında bilgilendirme toplantısına yoğun katılım göstererek köylerinde maden istemediklerini ve sonuna kadar direneceklerini anlatan Dondurma’dan sonra; Ahmetler ve Ramazanlar köyleri de toplantı talep ederek madene karşı olduklarını, sularının kirlenmesine izin vermeyeceklerini açıkladı. Ahmetler köyü muhtarı İbrahim Aksan; “Köyümüzün Mağaratepe’de iki tane su kaynağı var, ikisi de sondaj alanında kalıyor. Mağaratepe’deki su kaynakları köyümüzün canı. Başka suyumuz yok. Dondurma da, Karadağ da suyunu  oradan alıyor. Maden gelirse suyumuz gidecek, köy  susuz kalacak.  O zaman ne yaparız ? Biz madene karşıyız, sonuna kadar suyumuzu savunacağız.” dedi.

20150122_211350

Altın madenine karşı hep birlikte direnme kararı alan köylülere güç ve umut veren; köylerinde altın aramak isteyen ESAN Eczacıbaşı A.Ş.’ye karşı birlikte hareket ederek, daha sondaj aşamasında açtıkları davaya, Çanakkale İdare Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı verilmesiyle şirketin terk ettiği Karadağ köyü…

10602945_10152646014856585_192417521_n

“Suyumuz olmadan nasıl yaşarız?”

85 hane,  350 nüfuslu Ahmetler köyü, yaklaşık 600 yıl önce yerleşmiş o topraklara. Tarım yapmış, geçimini büyükbaş hayvancılıkla sağlamış. Temiz havası gibi suyunu da  dağdan  almaya başlayana kadar, zaman zaman su sıkıntısı yaşanmış. Tam rahat edecekleri vakit altın madencileri kapılarına dayanmış. Köyün en yaşlısı 99 yaşındaki Ahmet Karaca “Sımsıkı duruyoruz birlikte, köyümüzde maden istemiyoruz. İçme suyumuzu aldılar mı yaşanır mı buralarda?” diye soruyor. İsmail Özçelik; “73 yaşındayım. Doğdum doğalı buradayım. Suyumuz, altın aramak istedikleri tepeden geliyor. Zehir karışırsa hayvanlar da etkilenir insanlar da. Bu yaştan sonra bizi neden üzüyorlar?
Hep birlikte mücadele edeceğiz.”
diyor.

20150122_203443

“Biz geçmişimizden vazgeçmiyoruz, onlar madenden vazgeçsin!”

Ahmetler Köyü kadınları da Dondurma köyünde olduğu gibi; madene karşı yaşam hakkını en önde savunuyor.  Karadağlılar gibi 7’den 70’e yürümeye, madencilere geçit vermemek için ne gerekiyorsa yapmaya hazırlar. Sularını ve yıllardır yaşadıkları toprakları madencilere bırakmak, yok edilişine tanık olmak istemiyorlar. Madene karşı olduklarını bir kez de ÇED toplantısında haykıracaklar. Doğduğundan bu yana Ahmetler’de olan Feride Tekin,
“Biz köyümüzde çok mutluyuz, yıllardır burada yaşıyoruz. Onlar para kazanacak diye neden köyümüzü terk edelim, geçmişimizden vazgeçelim? Madenciler vazgeçsin. Çan’ın Dereköyü’nde yıllar önce kömür madeni aradılar, şimdi o köy toprak yığını altında. Sanki hiç yokmuş gibi… Direnmezsek bizim köyümüz de öyle olacak. Sahip olduğumuz her şeyin arkasındayız” diyerek tepki gösteriyor.

20150122_195959

Projenin ÇED Başvuru Dosyasında, “Proje kapsamında yer alan sahalar ve yakın civarlarında Kültür Varlığı veya Sit özellikleri taşıyan sahalar bulunmamaktadır” denmesine rağmen; dosyanın ekinde yer alan Çanakkale Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Kararında; Karadağ ve Dondurma Köyleri arasında Arabakonağı Mevkiinde kalan alanın, 1. derece Arkeolojik Sit alanı olarak tescil edileceği yazıyor. 22 yaşındaki tarih bölümü öğrencisi Şeyma Albayrak, köylerinin kadim geçmişini; “Kanuni döneminden beri yaşayan bir köy, yani dedelerimiz, onların dedeleri, dedeleri burada. Bir çok tarladan Bizans dönemine ait eserler çıktı, o kadar zengin topraklar… Köyümüz çok eski, suyumuz da çok değerli. Ben sabahları uyandığımda karşımda dağ manzarasını göremezsem üzülürüm. Bu insanlar buradan kopamaz, asla vazgeçmezler bu topraklardan” sözleriyle anlatıyor.

20150122_195847

Biga Ovası endişeli

Koza Altın İşletmeleri A.Ş.’nin bölgede planladığı altın- gümüş- kurşun madeni projesi sadece ruhsat alanında kalan Çan’ın Dondurma, Karadağ, Lapseki’nin Balcılar ve Eçialan, Biga’nın Ahmetler, Ramazanlar ve Bezirganlar köylerini değil; tüm Biga Ovası’nı yakından ilgilendiriyor.  Biga Ovasındaki tarım arazilerini sulayan Bakacak Barajı; maden projesinin  1. işletme sahasına kuş uçuşu 2,6 km mesafede yer alıyor. Baraj, Dondurma’dan Karabiga’ya kadar yaklaşık 92 bin dönüm alanda, 19 köye sulama yapıyor.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şubesi 2. Başkanı İrfan Mutluay; “19 köy, 92 bin dönüm araziye sulama hizmeti veren Bakacak Barajı’nın havzası, firmanın ruhsat alanında kalmaktadır. Bölgedeki madencilik faaliyeti sonucu oluşabilecek herhangi bir kirlilik Bakacak Barajı’nı risk altında bırakacaktır, bu da Biga’nın 19 köyünü etkileyecektir.” dedi.

20150122_211411

“Köyümüzün suyu, altından değerli”

Çanakkale Çevre Platformu’nun Dondurma’nın ardından Ahmetler ve Ramazanlar köylerindeki kahvehanelerde düzenlediği bilgilendirme toplantılarında Ziraat Mühendisi İrfan Mutluay,  Bakacak Barajı’nın madencilikle kirlenmesi halinde tarımın ve doğanın göreceği zararları anlatırken; Çanakkale Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Doç Dr. Coşkun Bakar; madenin halk sağlığına etkileri hakkında bilgi verdi.

Köylüler “Biz topraklarımızı biberden çeltiğe her şeyi ekiyoruz, yetiştirdiğimiz ürünler başka yerlere de dağılıyor. Buraya maden geldiği zaman baraja karışacak olursa, akan su bütün ovayı zehirler. Diğer köyler de ayaklansın,  madene karşı hep birlikte duralım” sözleriyle, içme ve sulama kaynaklarının maden tehdidi altında olmasına tepki gösterdi.

İl Genel Meclisi Üyesi Hicri Nalbant; “Bugüne dek hangi köyde kadınlar ve erkekler birlikte mücadele ettiyse başarılı oldular. Siz de el birliğiyle madeni istemediğinizi söylerseniz, Karadağ’da olduğu gibi Dondurma’da da geldikleri gibi gideceklerdir. ÇED toplantısında hep birlikteyiz” dedi.

20150122_194206

29 Ocakta, Madeni Dondurma’ya

Koza Altın İşletmeleri’nin 30 hektarlık sahada 400 bin ton altın, gümüş, kurşun rezervi çıkarmayı planlandığı maden projesinin ÇED halkın katılımı toplantısı; 29 ocak Perşembe günü saat 14.00’de, Dondurma köy meydanındaki kahvehanede yapılacak. Yediden yetmişe kadın, erkek, çocuk tüm Dondurma orada olacak. Ahmetler, Karadağ, Ramazanlar ve civardaki diğer köylerle birlikte Çanakkale’den çevreciler de toplantıya katılacak.
Köylüler günlerdir birbirlerine ÇED toplantısını hatırlatıyor, o gün ne yapabileceklerini konuşuyor. Köy muhtarları köylülerle birlikte toplantılar düzenliyor. ÇED toplantısına davullu, zurnalı, pankartlı hazırlıklar yapılıyor. Köylüler sularının, topraklarının ve geçmişlerinin altından daha değerli olduğunu şirkete duyurmaya hazırlanıyorlar. Herkesi madeni birlikte “Dondurma’ya” bekliyorlar.

10942577_10205577459422008_1707489237599424711_o

MADENE KARŞI KADIN DAYANIŞMASI

Standard

Köylerinde altın aramak isteyen ESAN Eczacıbaşı AŞ’ye karşı aylarca direnen, şirketin sondaj çalışmasına başlamasını beklemeden  açtıkları davaya Çanakkale İdare Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı verilmesiyle tüm ülkeye örnek olan Karadağlılar tam rahat bir nefes almıştı ki, bu kez komşu köy Dondurma ayaklandı. Çanakkale’nin Çan ilçesi Dondurma köyünde, Koza Altın İşletmeleri’nin planladığı Altın-Gümüş-Kurşun Madeni projesinin 29 Ocakta yapılacak olan ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) toplantısı öncesi bir araya gelen köy halkı; çevre köylerin de desteğini yanlarına alarak madene karşı yeni bir mücadele başlattı. Kadınlar; Karadağ direnişinde olduğu gibi yine en önde yer aldı.
10904858_10153039101311585_409619760_n

Köylerinde planlanan maden projesine karşı başlattıkları mücadelede kendilerini bekleyen sürece ilişkin Çanakkale Çevre Platformu’ndan bilgilendirme toplantısı talep eden köylüler; şirket projeden vazgeçene kadar direnmeye kararlı. Madenciliğin doğaya ve sağlığa verdiği  zararların anlatıldığı toplantıya Dondurma köylülerin yanı sıra, projenin ruhsat sahasında kalan Ahmetler köyü ile madene karşı çevre mücadelesinde deneyim kazanan Karadağlılar da katıldı. Dondurma köyü muhtarı Hayati Gündüz de ellerinden geleni yapmayı hazır olduklarını ifade ederek köylülerin yanında olduğunu açıkladı.

20150120_200257

Proje sahasında Lapseki, Çan ve Biga’nın köyleri

Şehir merkezinin yaklaşık 40 km doğusunda yer alan maden çalışma sahası; Dondurma köyüne 2 ve 3,5 km uzaklıklarda yer alan iki ayrı işletme sahasından oluşuyor. Açık ocak işletmeciliğiyle, delme patlatma yöntemiyle 30 hektarlık alanda toplam 400 bin ton altın, gümüş ve kurşun cevherinin üretileceği projede; üretimden açığa çıkacak 840 bin ton ekonomik değeri olmayan kayanın proje sahasında depolanacağı; cevherin şirketin İzmir Bergama’daki Ovacık Altın Madeni’ndeki  zenginleştirme tesisine taşınacağı belirtiliyor. Koza Altın İşletmeleri’nin bölgede planladığı maden projesinin ruhsat sahası Çan’ın Dondurma köyünden değil; Lapseki’nin Balcılar ve Eşialan, Biga’nın Ahmetler, Ramazanlar ve Bezirganlar köyleri ile aylarca altın madenine karşı direnen Karadağ’ın sınırlarından da geçiyor.

harita

İki işletme sahasından oluşan ve 5 yıl işletme ömrü öngörülen projede; ilk iki yıl 1. işletme sahasında, devam eden üç yıl boyunca ise 2. işletme sahasında üretim yapılması planlanıyor. ÇED Başvuru Dosyasında “Ancak cevher üretiminin yanı sıra bir taraftan da arama faaliyetleri sürdürüleceği için yeni rezervlere rastlanması durumunda işletme ömrü de uzatılabilecektir.” ifadesi dikkat çekiyor.

Maden çalışma sahasının kuş uçuşu 750 m uzaklığında, 1.derece arkeolojik sit alanı yer aldığı ifade edilirken; şirketin ÇED Başvuru Dosyasında; “Proje kapsamında yer alan sahalar ve yakın civarlarında Kültür Varlığı veya Sit özellikleri taşıyan sahalar bulunmamaktadır” deniyor. Maden çalışma sahasının büyük kısmını orman ve tarım arazileri oluşturuyor. Üstelik DSİ tarafından yöredeki 9 bin  hektarlık sahanın sulanması amacıyla 2000 yılında işletmeye alınan Bakacak Barajı da 1. işletme sahasına kuş uçuşu 2,6 km mesafede yer alıyor.

10887766_10153039099821585_1977309888_n

Geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlayan köy halkı; suyunun, temiz havasının, toprağının kirletmesinden, ekolojik dengenin zarar göreceğinden ve sağlığından endişe duyuyor. Dondurma köyü maden istemiyor. Çanakkale Çevre Platformu’nun bilgilendirme toplantısına yoğun ilgi gösteren köylüler, maden istemedikleri ve dayanışma içinde direnecekleri mesajını her fırsatta dile getiriyor.

dondurma1

Kadın Dayanışması

Projenin ÇED başvuru dosyasında yer alan ayrıntıları köylülere aktaran İl Genel Meclisi Üyesi, Çanakkale Çevre Platformu eski dönem sözcüsü Hicri Nalbant; köy halkının kendi içinde ve çevre köylerle dayanışmasına, madeni istemediklerine dair kararlılıklarına ve kadınların köylerini savunma heyecanlarına dikkat çekti. Karadağlıların altın madenine direnişinin ve platformun şirketlere karşı açtığı tüm davaları kazanmasının mücadeleyi büyüttüğünü ve güç kattığını hatırlatarak; “ÇED toplantısından önce yaptığımız bu bilgilendirme toplantısında, Dondurma köyünün madene karşı direneceği ve kadınların da mücadeleyi  en önde götüreceği anlaşıldı. Bugüne kadar kadınların yer aldığı her eylemden başarılı sonuçlar aldık. Kadınların bu toplantıya katılmaları, köylerini madene karşı savunmaları, birlik ve kararlılıkları hepimize umut oldu. Oldukça başarılı ve etkili geçen bu toplantının sonuçlarını önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz.” dedi.

dondurma 4_o

Dondurma, Ahmetler, Karadağ  yan yana

Karadağlı kadınların büyük ses getiren ve dikkatleri köye çeken mücadelelerinin diğer köylere ve Dondurma’ya da örnek olduğunun altını çizen Hicri Nalbant; “Köyün erkeklerinin, kadınlarının, çocuklarının, Karadağlı kadınların,  bölgede ve şehirde yaşayanların 29 Ocakta yapılacak olan ÇED toplantısına birlikte katılması çok önemli. O gün çok kalabalık olacağız. Muhtemelen köylüler o toplantıyı yaptırmayacaklar. Karadağ’da olduğu gibi Dondurma’da da şirketin köyü terk edeceğini umuyoruz” diye konuştu.

dondurma2

Bilgilendirme toplantısında Uşak Kışladağ Altın Madeni’nin doğada, hayvanlarda ve köylülerin yaşamında yarattığı tahribatın, yaşanan sıkıntıların anlatıldığı bir belgesel seyreden köylüler; görüntülerden çok etkilendi. “Kışladağ gibi köyümüzün, suyumuzun, havamızın, sağlığımızın yok edilmesine tanık olmak istemiyoruz.” diyerek tepki gösterdi. Köylüler; madene karşı olduklarını ÇED toplantısında da haykıracaklarını dile getirdi. Maden işletmesinden etkilenecek olan köylerden Ahmetler de bilgilendirme toplantısı talep etti.

ÇED toplantısı 29 Ocakta
Koza Altın İşletmeleri tarafından Çan’ın Dondurma köyü civarında, büyük kısmı köylülerin tarlaları ve ormandan oluşan 30 hektarlık sahada 400 bin ton rezerv çıkarılmasını içeren Altın, Gümüş, Kurşun Madeni Projesi’nin halkın katılım toplantısı, 29 ocak Perşembe günü saat 14.00’de Dondurma köyünde yapılacak. Toplantıya Dondurma’nın yanı sıra Karadağ, Ahmetler ve projenin ruhsat sahasında kalan diğer köylerle Çanakkale Çevre Platformu da katılacak. Dondurma, Karadağ ve Ahmetler köyü kadınları; yaşam haklarını bir kez daha altın madenciliğine karşı birlikte savunacak, şirket topraklarını terk edene kadar madenin karşısında birlikte duracak.         20150120_201826

 

 

 

 

 

 

 

 


 

 

 

ÇANAKKALE ‘ DE BİR KIŞ KLASİĞİ ; PAN SİNEMA GECELERİ

Standard

Görmek, birikim ister düşüncesinden yola çıktığından bu yana fark yaratan etkinliklere imza atan Pan Görsel Kültür Derneği; kentin kültürel belleğine iz bırakmaya devam ediyor. Çanakkale’de bir kış geleneği haline gelen Pan Sinema Geceleri, her çarşamba bir başka hikayenin ışıklarını perdeye yansıtarak, soğuk kış gecelerinde sıcak bir renk oluyor.
Fotoğraf sergileri, atölyeler ve söyleşilerin yanı sıra Çanakkale İşçi Filmleri ve Sürdürülebilir Yaşam Filmleri festivallerine de ev sahipliği yapan Pan Görsel Kültür Derneği; alternatif film arayışında olanların arşivine, zengin notlar düşüyor.

pan sinema

Her hafta  bir tema

Pan Görsel Kültür Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanı, arkeolog – fotoğrafçı, akademisyen Aykan Özener’in moderatörlüğünde gerçekleşen Pan Sinema Geceleri, her hafta bir başka tema sunuyor. Avrupa, İran, Bağımsız Amerikan ve Orta-Doğu Sinemalarından Pan’ın perdesine yansıyan filmler; farklı yönetmenlerle tanışmayı, sinema dillerini okumayı, filmlerin çekildiği döneme ve toplumsal yapılara dair ipuçları toplamayı da vaat ediyor. Dünya sinemasının hatırı sayılır ödüllerini toplayan filmlerin yanı sıra, bağımsız film festivallerinin övdüğü filmler de Çanakkale seyircisi ile buluşuyor. Pan’ın perdesi; genç yönetmenleri desteklemek için yerli kısa filmler için de açılıyor.

pan detay

Ustalara Saygı Kuşağı 

Çarşamba günleriyle özdeşleşen ve ücretsiz gerçekleşen Pan Sinema Geceleri bu yıl bir yenilik yaptı; filmlerin gösterildiği temaların dışında, usta yönetmenleri sinema tarihine adlarını yazdıran filmleriyle anma kararı aldı. ‘Pan Sinema Geceleri Ustalara Saygı Kuşağı’, geçtiğimiz hafta hayatını kaybeden ünlü İtalyan Yönetmen Francesco Rosi’nin ‘İsa Eboli’de Durdu’ adlı filmiyle başladı. “Ben filmlerimde her şeyden çok ülkemi anlamaya ve onun öyküsünü anlatmaya çalıştım” diyen Marksist sinemacı Francesco Rosi’nin;  Carlo Levi’nin İtalya’da sürgün edildiği dağ köyündeki gözlemlerini, köydeki yaşamı ve insanların döneme bakış açısını anlattığı romanından beyazperdeye uyarladığı “İsa Eboli’de Durdu”, sinema tarihindeki en başarılı uyarlamalardan biri olarak karşılık buldu ve çok değerli ödüllerle taçlandırıldı. Aykan Özener film gösteriminden önce yönetmen Francesco Rosi ve filmleriyle  içinde yer aldığı Yeni Gerçekçi Akım üzerine bir sunum yaptı.

pan sunum

Herkes davetli

Pan Sinema Geceleri’nde seyredilen bir filmde geçen “Durmak yok, bir şey bulamayacak olsak bile, yolculuğa devam” mesajını önüne katan Pan Görsel Kültür Derneği; Aykan Özener’in seçtiği filmlerle imgelerin renkli dünyasını birlikte görmeye, keşfetmeye, anlam aramaya ve hikayeleri paylaşmaya çağırıyor. Her çarşamba saat 20.00’de derneğin ahşap kapısından farklı hikayelere açılan bu yolculuğa herkesi bekliyor. Haftanın teması ve filmi, derneğin kursları  ve diğer etkinliklerin duyurusu  https://www.facebook.com/pangorselkulturdernegi?fref=ts sosyal medya adresinden yapılıyor.

pan

Pan Görsel Kültür Derneği, Dört Mevsim

Standard

Fotoğraf sergileri, film gösterimleri, imza günleri, söyleşiler, festivaller ve atölyelerle dolu bir yılı geride bırakan Pan Görsel Kültür Derneği,  kentin kültürüne ve belleğine  katkı sağlayan etkinlikler düzenlemeye devam ediyor. Kurulduğundan bu yana Çanakkale’de bir çok ilke imza atan, farklı hikayeleri ve fikirleri toplayan, paylaşan Pan Görsel Kültür Derneği, yeni yılda da içinden  fotoğraf, sanat, film ve insan hikayesi geçen buluşmalara ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. pan söyleşi

Günlük koşuşturmacalar esnasında çoğu zaman dokunamadan teğet geçilen, fark edilmeyen, hızla akıp giden imgeler arasında bir an olsun durmak, görmek, anlam aramak ve sorgulamak için bir grup ‘meşgul insan’ tarafından kurulan dernek; şehrin ortasında gizlenen, değişen mevsimlerin rengine bürünen bahçesi ve niyetiyle nefes aldırtıyor.

pan bahçe

Pan Görsel Kültür Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanı, arkeolog – fotoğrafçı, akademisyen Aykan Özener; derneğin bir hayalin peşinden yola çıkış hikayesini, “Pan; kitaplara, dergilere, karanlık sinema duvarlarına, tavan aralarına ve sandık köşelerine tutunmuş, unutulmuş, unutulması istenmiş ama bir türlü unutulamamış, hep hatırlanmak üzere belleğin gizli köşelerine nakşedilmiş imgeleri, hiç görmediğimiz, tanımadığımız, bilmediğimiz insanlara ait izleri anlamak ve anlatmak üzere oluşturuldu. O imgelerde gizli binlerce hikayeyi ve izleri sezebilecek, anlatabilecek insanlarla buluşabilelim, paylaşabilelim ve o hikayelerden kendi hikayelerimizi, geceleri kendimizden bile gizlediğimiz yüzleri hatırlayabilelim diye…” sözleriyle anlatıyor.

pan aykan özener

Yıl boyu söyleşiler- festivaller

Üyelerinin gönüllü desteğiyle ayakta durmayı başaran ve birbirinden özel buluşmalara sahne olan dernek; fotoğrafın ardındaki hikayeleri de gün yüzüne çıkarıyor; kentin ve şimdinin belleğine bir iz bırakıyor. Fotoğrafçı Kemal Cengizkan, Dora Günel, Alberto Modiano ve Ali Saltan; sergilerini açmak, fotoğraflarının hikayelerini paylaşmak, merak edilenleri yanıtlamak için geçen yıl Pan Görsel Kültür Derneği’ndeydi. Farklı şehirlerdeki üniversitelerin fotoğraf bölümü öğrencilerinin kareleri de, Pan Görsel’in ev sahipliğinde bu yıl 6. sı düzenlenen ÇOMÜFOT Çanakkale Uluslararası Fotoğraf Festivali’nde bir araya geldi.

pan logo

Pan’da ücretsiz film geceleri

Sürdürülebilir Yaşam Filmleri Festivali’nin Çanakkale ayağının resmi organizatörlüğünü üstlenen Pan Görsel Kültür Derneği; geçen yıl Çanakkale’yle ilk kez buluşan İşçi Filmleri Festivali’nin de düzenleyicilerindendi. Festivaller kapsamında bir haftada 100’e yakın filmle buluşan Çanakkale için alternatif sinema günleri bitmedi. Çarşamba günleri Aykan Özener’in moderatörlüğünde gerçekleşen Pan Sinema Geceleri, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da devam edecek. Avrupa, İran, Bağımsız Amerikan ve Orta Doğu Sinemalarından etkileyici örneklerin Pan’ın perdesine yansıdığı geleneksel sinema gecelerinin film gösterimleri ücretsiz.

pan film

Pan Görsel Kültür Derneği’nin her hayale ve ilgiye hitap eden kursları bu yıl da sürüyor. Aykan Özener’in temel ve ileri düzeyde fotoğraf atölyelerinin başlama tarihleri yakın zamanda açıklanacakken; İngilizce pratik konuşma ve Pembe Akgün eğitmenliğindeki Yaratıcı Yazarlık Atölyesi dersleri devam ediyor. Efsane mizah dergisi Gırgır’ın sevilen çizerlerinden karikatürist Nuri Kurtcebe de yeni yılda karikatür dersleri verecek. Geçen yıl farklı yazarları, konusunda uzmanlaşmış isimleri fikirleri ve ürettikleriyle Pan Görsel üyeleriyle buluşturan imza günleri ve söyleşiler bu yıl da devam edecekken Aykan Özener’in fotoğraf üzerine paylaşımlarda bulunacağı söyleşileri de şimdiden merakla bekleniyor.

pan söyleşii

‘Pan’ın labirenti’ oyun arkadaşlarını bekliyor

Pan Görsel Kültür Derneği; yönetim kurulu başkanı arkeolog – fotoğrafçı Aykan Özener’in,
2015 yılında da sağlıkla birlikte olabileceğimiz, insan olduğumuzu hiçbir zaman unutmayacağımız onurlu bir yıl daha dileriz.” mesajıyla; fotoğrafla, sanatla, anlam arayışıyla imgelere dokunmayı ve farklı hikayeleri farklı hayatlarla buluşturmayı bu yıl da temenni ediyor.
Soğuk kış akşamlarında soba çıtırtısı, baharda sardunya çiçekleri vaat ediyor.
‘Pan’ın Labirenti’ Çanakkale’yi;  fotoğrafla, sanatla, anlamla, sorularla hayalindeki oyunu bulmaya, hikayeyi değiştirmeye ve paylaşmaya çağırıyor.

Pan Görsel Kültür Derneği’nin kurs, film geceleri ve diğer etkinlik duyuruları, sosyal medyada https://tr.facebook.com/pangorselkulturdernegi adresinden takip edilebilir.

 

panın labirenti