Monthly Archives: Ekim 2014

Yırca Halkı Yalnız Değildir

Standard

Soma’nın Yırca Köyünde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramıyla ‘hasat bayramı’ birlikte kutlandı. Yaklaşık bir buçuk aydır dikenli  tellerle çevrili zeytinliklerine giremeyen köylüler, yılın ilk hasadını; zeytin ağaçları için sürdürdükleri direnişe destek olmak için köye gelenlerle birlikte yaptı. Resmi tatil olmasını fırsat bilerek bir gün öncesinden yola çıkıp zeytin nöbetine katılan gruplar arasında Çanakale de vardı. Çanakkale Çevre Platformu, Çanakkale Dayanışması, Kazdağı Doğal ve  Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nden oluşan grubun bir kısmı köylülerle birlikte nöbet sahasında sabahladı, bir kısmı evlere dağıldı. Direniş ateşi sabaha kadar yandı. Dayanışma ziyareti; köylerinde yapılmak istenen termik santral yüzünden
bine yakını kesilen zeytin ağaçlarını şirketten korumaya çalışan Yırca halkının mücadelesine güç kattı.

10744563_10152823782661585_161652786_n

Bakanlar kurulu kararıyla bir gecede acele kamulaştırılan zeyinliklerinde Kolin A.Ş tarafından Manisa’nın 3. termik santrali kurulmak istenen, karara yürütmeyi durdurma davası açmalarına rağmen hukuki süreç tamamlanmadan şirket tarafından zeytin ağaçları kesilen köylülerin kalan ağaçları için başlattığı zeytin nöbeti, o gece oldukça kalabalık geçti. Köye ikinci kez gelen Çanakkale’nin yanı sıra Greenpeace ve Kuzey Ormanları Savunması üyeleri, İzmir ve Manisa’nın ilçelerinden öğrenci kolektifleri, sivil toplum kuruluşları, çevre aktivistleri de Yırca’yla dayanışmaya geldi. Zeytin ağaçlarının aynı ateşin etrafında buluşturduğu farklı gruplar, Yırca halkı yalnız değildir mesajı verdi.

10733572_10152827340571585_1415460365155471681_o
Çevre mücadelesi örgütlerinin kendi bölgelerindeki çevre sorunlarını ve direniş deneyimlerini Yırcalılarla paylaştığı bir forum gerçekleşti. Yırca Muhtarı Mustafa Akın “Sizin desteklerinizle sesimizi bu kadar duyurduk. Bu artık Yırca’nın değil, hepimizin meselesi. Yırca hepimizin.” diyerek nöbete gelenlere teşekkür etti ve desteğe çok ihtiyaç duyduklarını belirterek herkesi Yırca’ya, zeytin nöbeti sahasına davet etti.

10750297_10152827315326585_3817482208951460233_o

Çanakkale Çevre Platformu eski dönem sözcüsü Hicri Nalbant; Kazdağları ve Çanakkale’de termik santral ve altın madenlerine karşı süren mücadeleyi anlattı; platformun Yırca’ya her konuda  yardıma hazır olduğunu söyledi.
Hicri Nalbant; “Bu uzun soluklu bir mücadele. Bu işi çözecek olan sizsiniz ve buradaki zeytin nöbeti. Biz hukuk kurallarına uyarken karşı taraf uymuyorsa direneceğiz. Birlik ve beraberliğinizin, mücadelenizin dışarıdan gelen desteklerle birlikte büyüyerek devam etmesi çok güzel ve çok önemli.” diye konuştu.

Çan’ın Karadağ köyünde Esan Eczacıbaşı AŞ’nin altın madeni aramak için toprakları ve su havzalarında sondaj çalışması yapmak istediği köylülerin hala devam eden direnişlerini ve köyün hikayesini de Mustafa Önder anlatırken Kazdağı Doğal
ve Kültürel Yaşamı Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan; “Zeytin, Edremit ve çevresinin de hayatı, can damarı, tek
geçim kaynağı. Zeytinlik alanların imara açılmasını öngören yasa tasarısına  2o bine yakın imza toplayarak itiraz ettik.
Bu mücadeleyi hep birlikte kazanacağız.”
dedi.

10471334_10152822772276585_3765181098051595947_o

Zeytin ağaçlarının kıvılcım verdiği ateş gece boyu yandı. Köylülere destek vermek için İzmir’den gelen Öğrenci Kolektifleri
gitar çaldı, çocuklarla birlikte şarkı söyledi. Köylüler ziyaretçilerine çay demledi, kendi zeytinlerinden ikram etti. Nöbetin ilerleyen saatlerinde Praksis müzik grubu geldi. Haziran ayında ‘3-5 ağaç kervanı’yla yola çıkıp çevre mücadelesi verenlere müzikleriyle destek götüren Praksis, şarkılarını bu kez zeytin nöbeti tutanlar için uyarlayıp söyledi. Zeytin nöbetçileri ve Yırcalılar müzikle moral depolarken, şarkılar diğer çevre mücadelelerinin selamını getirdi.

1556379_10152827343161585_2821294387335903000_o

Sabaha kadar ziyaretçilerin nöbetleşe katılımıyla ateşi sönmeyen Zeytin Nöbeti alanı, 29 Ekim sabahı da kalabalıktı. Yırca’nın yanında yer alan sivil toplum örgütleri, pankartlarını ve mesajlarını şirketin zeytin ağaçlarını çevirdiği, hemen ardında termik santralin bacasının yükseldiği dikenli tellerin üzerine astı.

10743653_10152823428236585_1109745192_n

10698642_10152827363761585_3428847118937707540_n

Köylerine çok yakın bir mesafede bulunan termik santralin bacasından çıkan duman yüzünden sağlık sorunları yaşayan,
kül havuzundan savrulanlarla kül soluyan, eskiden tütün yetiştirir tarım yaparken artık sadece zeytinle hayata tutunabilen
400 nüfuslu Yırca köyü, madende çalışmaya mahkum kalmaktan korkuyor. Dedelerinden miras kalan zeytin ağaçlarıyla çocuklarını, torunlarını da doyurmak istiyor.

10271608_10152827358051585_4712271190084192560_n

Yine bir termik santral yapılmak istenmesine, bunun için çocukları gibi sevip baktıkları zeytin ağaçlarının katledilmesine isyan ediyor. Kolin AŞ tarafından bir kısmı 200 yaşında bine yakın ağacı kesilen köylüler, kendilerine destek olmaya gelenleri evlerinde konuk ediyor, ekmeğini paylaşıyor. Zeytinliklerinin dikenli tellerle çevrilmesiyle değişen hayatlarını, dozerlerin önüne nasıl yattıklarını, zeytin ağaçlarına nasıl olup da kıyabildiklerini anlayamadıklarını hiç bıkmadan anlatıyor.

10733708_10152823636736585_437479211_n
29 Ekim sabahı, Muhtar Mustafa Akın’ın öncülüğünde köylüler ve ziyaretçiler zeytinliklere girerek yılın ilk hasadını yaptı. Üzerinde zeytinleriyle kesilen, kurumaya başlayan zeytin ağaçların yanından geçerek hasada başlayan köylüler, uzun zaman sonra zeytinlerine kavuşmanın buruk mutluluğunu yaşadı. Çevrecilerin de yardımıyla bir bayram havasında geçen hasatta kasalar kısa sürede doldu. Köylüler tel örgülerle çevrili zeytin ağaçlarına yaklaşamadıkları için bu sene zeytinlerinin bakımsızlıktan küçük kaldığını savundu.

10632590_10152827352781585_3593175167250836854_n

1979150_10152827323001585_3723165028321520687_o

Hasatın ardından Çanakkale’den Yırca’ya zeytin nöbeti dayanışması adına ortak basın açıklaması yapan Çanakale Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. İlhan Piirinçciler;  “Yırca köylülerin yanındayız. Zeytin nöbetinin 42. gününde, 29 Ekim’i, zeytin hasadı bayramı olarak kutluyoruz. Dikili, Bergama, Ayvalık, Manisa, Salihli, Soma, Turgutlu, Çanakkale Dayanışması, Çanakkale Çevre Platformu, Çanakkale emek ve demokrasi güçleri Yırca köyünün yanında. Yırca’nın 500 dönümlük zeytinlik arazisi müşterek alanımızdır. Validebağ Korusu, Gezi Parkı, Kazdağları, Munzur dereleri,  Toroslar nasıl müşterek alanımızsa, Yırca da müşterek alanımızdır. Yırca köylüleri, köylerini ve zeytinliklerini savunmaya devam ediyorlar. Bir haftadır Validebağ’da direnenler, Yırca’ya destek selamlarını iletiyorlar. Bugün Yırca’da direnenler, Validebağ’a destek mesajlarını iletiyorlar. Yaşasın Yırca dayanışması, yaşasın Yırca direnişi.” dedi.

10697268_10152826852056585_887314541527906314_o

Hasat sırasında zeytinlikten aldığı zeytin dalını yanında taşıyan köylü Mehmet Öztürk, elindeki dalı göstererek;  “Sayın vekillere sesleniyorum. Buna derdiniz ki; barış dalı… 6000 barış ağacını kesmeye nasıl gönlünüz el veriyor? diye sordu.

1979682_10204871536134367_7929355440567042846_n

Çanakkale’den Yırca’ya dayanışma için gelenler, nöbeti yeni ziyaretçilere devretmeden önce ; “Diren Yırca diren”,
“Birleşe birleşe kazanacağız.” Yırca halkı yalnız değildir.” sloganları attıı. Yırca’daki zeytin nöbeti, hiç sönmeyen
ateşin etrafında, nöbeti birbirine devrenden çevre savunucularının desteği ve köylülerin umutlu bekleyişiyle devam ediyor.

10749117_10152823447316585_1070920647_n

Diren Yırca ! Çanakkale Yanında

Standard

Çanakkale, Yırca halkıyla dayanışmaya gidiyor. Yırcalılar, köylerinde kurulmak istenen termik santrale ve termik santral
için zeytin ağaçlarının kesilmesine karşı direniyor. Soma Kolin Termik Santrali yapımı için Bakanlar Kurulu kararıyla
acele kamulaştırılan, köylülerin itirazına ve hukuki sürecin henüz tamamlanmamış olmasına rağmen şirketin dikenli
tellerle çevirip iş makinaları ve motorlu testerelerle şimdiye dek 1000’den fazla zeytin ağacı kestiği zeytinliklerde, halk
gece gündüz nöbet tutuyor. Çanakkale; tek geçim kaynakları olan zeytin ağaçlarını kaybetme ve Soma’da üçüncü termik
santral tehlikesiyle karşı karşıya kalan köylülerin mücadelesine destek vermek için Yırca’ya gidiyor. hh Üçüncü havalimanı yapan konsorsiyumun da içinde yer alan Kolin Şirketler Grubu tarafından Manisa’nın Soma ilçesi,
Yırca köyünde kurulmak istenen termik santral için şirketin hukuksuz ağaç kesimine karşı direnen köylüler, kıyımdan
geriye kalan zeytin ağaçlarını korumaya çalışıyor. Termik santralle birlikte zeytinciliğin biteceğinden ve madenlerde
çalışmaya mahkum edileceklerinden, çevrenin ve sağlıklarının olumsuz etkileneceğinden endişe duyan Yırcalılar,
şirketin ağaç kesmeye son vermesini istiyor. Zeytin ağaçlarının başından ayrılamıyor. jj Yırca halkı, hukuki süreç devam ederken şirketin ağaçlarını kesmesine tepki göstermek, seslerini duyurmak için kesilen ağaçlarla birlikte Manisa Valiliği önünde eylem yapmıştı. Valilikten gelen açıklamada, gelen ihbarlar üzerine gerekli işlemlerin yapıldığı, kesilen ağaç başına şirkete para cezası kesildiği ifadeleri yer almıştı. Şirketin kestiği 1000’in üzerinde zeytin ağacının arasında asırlık olanlar da vardı. yyyy Bir sabah zeytin hasadı için zeytinliklerine giden köylüler, şirkete bağlı 4 dozer ve yaklaşık 100 görevlinin ağaçları kesmesiyle karşılaşınca tepki göstermiş; şirket çalışanları ile köylüler arasında tartışma yaşanmıştı. Çıkan arbedede zeytin ağaçlarını savunan köylüler ve Greenpeace yetkilileri şirketin özel güvenlik çalışanları tarafından darp edilmiş, elleri kelepçelenmiş, biber gazı sıkılmıştı. Köylüler hastaneye götürülüp ilk tedavileri uygulandıktan sonra şirket çalışanlarından şikayetçi olmuştu. Bunun üzerine çevre mücadelesi örgütleri Kolin Şirketler Grubu’nun İstanbul Levent’deki binası önünde Yırca’daki hukuksuz ağaç kesimine ve köylülerin darp edilmesine tepki göstermiş, Yırca için dayanışma çağrısı yapılmıştı. yırcaa Çanakkale ve yöresindeki çevre mücadelesi örgütleri de Yırca’nın dayanışma çağrısına sessiz kalmadı. Daha önce de Yırca’ya giderek zeytin nöbetine destek veren çevre aktivistleri, yeniden Yırca’ya gitme kararı aldı. yırcaaaa Kazdağları ve bölgesini termik santrallere, madenciliğe ve kirli sanayiye karşı korumak için yıllardır büyük mücadeleler veren Çanakkale Çevre Platformu, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ile Soma maden faciasında hayatını kaybeden 301 maden işçisini unutturmamak için oluşan, her ayın 13’ün kömürlü termik santrallerin sağlığa, tarıma ve işçilerin hayatına olumsuz etkilerini anlatan eylemler yapan Çanakkale Dayanışması, 28 Ekim’de Yırca’ya doğru yola çıkacak. Araç saat 12.30’da eski otogar önünden kalkacak. O gece köylülerle birlikte zeytin ağaçlarının başında nöbet tutulacak. 29 Ekim günüyse köylülere zeytin hasadında yardım edilecek. Çanakkale Çevre Platformu ve Çanakkale Dayanışması, tüm Çanakkale’yi Yırca ile dayanışmaya, köylülerin zeytin ağaçları için sürdürdükleri mücadeleye destek olmaya, zeytin nöbetine katılmaya çağırıyor.  

Çanakkale’de Film Festivali Zamanı

Standard

Kasım ayıyla birlikte Çanakkale’de festival rüzgarları esmeye başlıyor. Birbirinden önemli film festivalleri ilk kez
Çanakkale ile buluşmaya hazırlanıyor. Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivaliyle başlayıp Uluslararası
İşçi Filmleri Festivali  ve Sürdürülebilir Yaşam Filmleri Festivaliyle devam edecek festival fırtınasında, kent film
izlemeye doyacak. Biri bitmeden diğerinin başlayacağı festivaller boyunca 10 günde 1oo’den fazla film perdeye yansıyacak; Çanakkale deyim yerindeyse filmle yatıp filmle kalkacak. Çanakkalelilerin bir filmden diğerine koşarken
seçim yapmakta zorlanacağı, farklı fikirlerin paylaşım ortamı bulacağı; emeğin, üretimin, işçinin, ötekileştirilenin,
ekolojinin, zeytinin, çevre mücadelesinin, sürdürülebilir yaşamın, sanatın, sokağın, Gezi Direnişinin konuşulacağı
festivaller birçok ilke de sahne olacak.

Film dolu günler 30 Ekim -2 Kasım tarihleri arasında Bozcaada’da, bu yıl ilk kez düzenlenen Bozcaada Uluslararası
Ekolojik Belgesel Festivali’yle (BIFED) başlayacak. Daimi teması ekoloji olan, bu alandaki sanatsal üretimleri desteklemek, ödüllendirmek, adanın ve yörenin ekolojik sorunlarıyla ilgili bilim insanlarını, sanatçıları ve yerel üreticileri bir araya
getirmek amacıyla oluşan BIFED, 22 ülkeden geniş bir katılımla gerçekleşecek. 20 filmin yarışacağı festivalde birçok
film de dünya, uluslararası ve ulusal prömiyerler yapacak. Eşsiz doğasında betonlaşmanın önünü açan çevre düzeni
planıyla gündemde olan Bozcaada’da, zeytin de konuşulacak. BIFED kapsamında düzenlenecek üzüm, bağcılık ve zeytin
temalı panellerde adanın bağlarının ve zeytinlik alanlarının imara açılması durumunda yaşanacak sorunlar tartışılacak.

10432139_295755310604703_4203074493270577798_n

Bozcaada’daki festivalin sona erdiği gün, Çanakkale İşçi Filmleri Festivali başlayacak. 9 yıldan bu yana her yıl farklı bir
temayla düzenlenen, bu yıl Gezi Direnişini selamlayan ‘Her yer festival, her yer direniş’ sloganıyla 1 Mayısta yola çıkan Uluslararası İşçi Filmleri Festivali, 2 – 8 Kasım tarihleri arasında Çanakkale’de ilk kez perde açacak. Emeği, işçileri,
Gezi Direnişini, işçi mücadelesini, iş cinayetlerini, kentsel dönüşümü, göçü anlatan filmler Çanakkale izleyicisi ile
buluşacak. Çanakkale’deki düzenleyicileri arasında DİSK Genel – İş, KESK, TMMOB, Halkevleri, Öğrenci Kolektifleri, Çanakkale Tabip Odası ve Pan Görsel  Kültür Derneği’nin yer aldığı, Çanakkale Belediyesi’nin katkı sağladığı festival,
2 Kasım Pazar günü saat 17.00’de İskele Meydanı’nda renkli kortej yürüyüşüyle başlayacak. Saat 18.00’de sokağın ve direnişin müzik grubu Praksis konser verecek.

Fotoğrafçı – Akademisyen Aykan Özener’in Çanakkale Kepez’deki balıkçıların hızla yapılaşan kentte ata yadigarı
mesleklerini sürdürme ve yaşam mücadelelerinin hikayesini anlattığı ‘Balık Sırtında Yaşamlar – 2’ adlı çalışmasının
festival açılışıysa aynı gün saat 16.00’da Kepez Belediyesi Nikah Salonunda gerçekleşecek.
Çanakkale İşçi Filmleri Festivali boyunca yaklaşık 50 film, ücretsiz izlenebilecek.
Film gösterimleri Erkan Yavuz Deneysel Sanat Atölyesi, Türkan Saylan Sosyal Tesisleri, Kepez Belediyesi Nikah
Salonu, Yalı Hanı ve Pan Görsel Kültür Derneği’nde yapılacak. Bazı filmlerin yönetmenlerinin izleyenlerle söyleşi
yapacağı festivalde Soma Paneli de düzenlenecek. Oldukça yoğun bir programla geçecek Çanakkale İşçi Filmleri
Festivali 8 Kasım Cumartesi günü Türkan Saylan Sosyal Tesislerinde katılımcıların kendi Gezi hikayelerini anlatacağı
“Gezi Direnişi Paneli” ile sona erecek.

1014623_293777977495608_4081601703507061873_o

Bu yıl 7 – 8 – 9 Kasım tarihlerinde 7.si düzenlenecek olan Sürdürülebilir Yaşam Filmleri Festivali, Pan Görsel Kültür Derneği’nin katkılarıyla ilk kez Çanakkale’ye geliyor. 7 Kasım Cuma günü 11 ille eş zamanlı başlayacak olan festival; belgesellerin gücünden faydalanarak sürdürülebilir bir yaşam için kültürel değişime katkı vermeyi amaçlıyor. Sürdürülebilir yaşamın ancak çeşitlilikle mümkün olacağı bilinciyle toplumun her kesiminden katılımcıları bir araya getirmeyi öngörüyor.
Aykan Özener’in Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüttüğü
 Pan Görsel Kültür Derneği’nin ev sahipliğinde üç gün boyunca
Erkan Yavuz Deneysel Sanat Atölyesinde gösterimi yapılacak filmler, ücretsiz izlenebilecek.
Festival kapsamında sürdürülebilir yaşam kavramıyla ilgili paneller de düzenlenecek.

10450445_768019549944508_7953881464466544972_n

http://www.bifed.org/

http://www.iff.org.tr/

http://www.surdurulebiliryasam.org/

https://www.facebook.com/pangorselkulturdernegi?fref=ts

Çanakkale’den Soma’ya Dayanışma: “Taşeron, insanın değersizleştirildiği bir sistemin ürünüdür.”

Standard

13 Mayıs 2014’de Soma Kömür İşletmeleri A.Ş’ye ait maden ocağında hayatını kaybeden 301 maden işçisini unutturmamak, maden ocaklarındaki çalışma koşullarına ve taşeron sistemin sonuçlarına dikkat çekmek üzere
her ayın 13’ünde adalet ve vicdan nöbeti tutan Çanakkale Dayanışması; facianın beşinci ayında da sokaktaydı.

10733444_10152788708956585_1170842820_n

Her seferinde şehrin farklı bir bölgesinde baret giyerek sessizce gerçekleştirilen eylem, bu kez Kepez’de
“Gezi Merdivenleri” olarak anılan renkli basamaklardaydı. Grup nöbet boyunca faciayı anımsatan görseller taşıdı.

1901554_648434991943239_3128314371765573158_n

Katılımın yoğun olduğu adalet ve vicdan nöbetinin sonunda Çanakkale Dayanışması adına yapılan basın açıklamasında “Taşeronluk insanın değersizleştirildiği bir sistemin ürünüdür.” ifadesi yer alırken; faciada hayatını kaybeden maden işçileri ve değişmeyen çalışma koşullarıyla birlikte; Soma’da yapılmak istenen üçüncü kömürlü termik santral de hatırlatıldı:
“301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının üzerinden beş ay geçmesine rağmen Soma’da kara günler geçmiyor. Madenlerdeki çalışma koşulları 13 Mayıs öncesinden farklı olmadığı gibi; Soma Holding, denetimler nedeni ile kısıtlı kapasitede çalışan iki madeni daha kapattığını açıkladı. Bu güne kadar işsiz kalan yaklaşık 6 bin maden işçisinin akıbetinin ne olacağı hala bilinmiyor. İşçi sağlığı ve güvenliği için tedbir alınmayan madenlerde, olumsuz ve çok riskli çalışma şartları devam ediyor. Diğer yandan bir gecede çıkarılan acele kamulaştırma kararları ile yeni madenler açmak ve yeni termik santraller kurmak üzere zeytinlikler ve tarım alanları halkın elinden alınıyor. İşçiler işçi sağlığı ve iş güvenliği koşullarının iyileştirilmesini, madenlerde yaşam odaları oluşturulmasını ve taşerona karşı güvenceli çalışma haklarını alarak; madenlerin yeniden kamulaştırılmasını, Türkiye Taşkömürü Kurumu denetiminde çalışmayı istiyorlar. Gericilik insan sağlığına ve işçi sınıfına karşıdır. Tüm gerici mekanizmalar ortadan kaldırılmalıdır. İnsan sağlığı, işçi sınıfının güvenceli çalışması, insanca hizmet ve üretim için tek seçenek kamulaştırmadır. Bu sistem ve bu rejim değişmedikçe yeni Soma’lar ve başka büyük belalar ülkenin ve halkların başından eksilmeyecektir.Bu belalardan halkın örgütlü gücü ile kurtulanacaktır.” denildi.

10672213_10204228710731422_5527308038830249257_n

Basın açıklamasının ardından eyleme semt pazarında devam eden grup; tarım ürünlerini satışa sunan yerel üreticilerle bir araya gelerek kömürlü termik santraller ve kirli sanayiyle tarımsal üretim faaliyetlerinin bitirilip, köyden kente zorunlu göçle insanların maden ocaklarına mecbur bırakıldıklarını vurgulayarak farkındalık yaratmak istediklerini ifade etti. Eyleme katılımın yoğun olduğu gözlenirken, Çanakkale Dayanışması’nın yeni Somalar yaşanmasın diye her ayın 13’ünde adalet ve vicdan nöbetine devam edeceği, işçi sağlığı ve iş güvenliği üzerine bilgilendirici toplantılar da düzenleyeceği öğrenildi.

10687362_10152788696901585_1552103499750641136_o