Tag Archives: Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali

Bozcaadalı belgesel festivali BIFED, dört yaşında

Standard

“Hakikatin gittikçe daralan dünyasında bırakın sesini çıkaramayanın hakkını, kendi hakkımızı savunmak bile imkansızlaşıyor. Köpek balıkları, orkinoslar, içme suları, tilkiler, filler, yağmur ormanları, ıstakozlar… İnsanoğlu, sesini çıkaramayan, ağlayamayan, bağıramayan her şeyi tüketiyor. Bütün bu olan bitene direnişimizi seslendirebileceğimiz alanlar da gittikçe azalıyor.”

Bu satırlar, Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali (BIFED) ekibinin geçen haftalarda kaleme aldığı, festival hazırlıklarının başladığını duyuran mektuptan. Daimi teması ekoloji olan, doğa, toplum, göç, tarım, yerel haklar, tohum, gıda, kentleşme, çöp, işçi, enerji konularında belgesel film üretilmesine, gösterimine ve ödüllendirilmesine ciddi ve bağımsız bir alan yaratmak için Bozcaada’da doğan BIFED, dördüncü yılında, umudu paylaşarak var olmaya devam ediyor.

Bağımsız belgeselciler için bağımsız festival

Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali, bu yıl 11-15 Ekim 2017 tarihleri arasında gerçekleşecek. Son üç yıldır olduğu gibi, sonbahar Bozcaada’ya BIFED ile gelecek. BIFED ekibinin yayınladığı mektupta, dünyanın farklı coğrafyalarında aynı sorunlarla mücadele edenlerin hikayelerini perdeye yansıtan, küçük, kalabalık salonlarda belgesel film yönetmenleriyle izleyicilerini buluşturan festivalin, neden büyümemekte ısrar ettiği şöyle anlatılıyor:

“Her şeyin hızla tüketildiği bir dünya düzeni içinde bağımsız ve hakikati arayan belgesel yapmak artık çok daha zor. Ana akım medyanın gerçeğe neredeyse tamamen gözlerini kapadığı bu sistem içinde bağımsız belgeselcilere kalan tek alan festivaller. Ancak tüm dünyada başvuru ücreti alan festivallerin sayısı her yıl artıyor ve çok seslilik azalıyor. Bozcaada Belediyesi, Bozcaada Turizm İşletmecileri Derneği ve tüm Bozcaadalıların desteği ile Bozcaada’da yapılan BIFED, büyümemekte inat ediyor. Katılımcılarına festival boyunca kalacak güzel bir yuva sunmaya, yönetmenleri ve iyi örnekleri ödüllendirmeye, ekibinde yüzde doksan kadın istihdam etmeye devam ediyor.

BIFED başvuru ücreti, gösterimlerde bilet ücreti almamakta, Asya, Afrika, Güney Amerika ve tüm diğer sesini duyuramayan büyük coğrafyaların sesi olmakta, farklı ve yeni pencereler, bakış açıları sunmakta inat ediyor. BIFED herkese açık, herkese eşit yaklaşan, paylaşan, tartışan ve üreten bir platform olmaya devam ediyor.”

Son başvuru tarihi 15 Mayıs

11-15 Ekim 2017 tarihleri arasında gerçekleşecek olan BIFED’in Fethi Kayaalp Uluslararası Belgesel Yarışması ve Gaia Öğrenci Ödülleri Yarışması için başvurular sürüyor. Yarışmaya başvuran filmlerin konusunu çevre sorunlarından almış ve 1 Ocak 2013 tarihinden sonra çekilmiş olması gerekiyor. Geçen yıl üçüncüsü düzenlenen festivale 58 ülkeden 280 film başvurmuş ve bunlar arasından seçilen, 10’u dünyada ilk kez gösterilen 60 film festival izleyicisiyle buluşmuştu.

Adalı festivalden dünyaya

Çevre belgeselleri konusunda uluslararası bir ağ olan Green Film Network‘e ilk yılında kabul edilen BIFED’in yönetmenliğini Petra Holzer Özgüven, koordinatörlüğünü Ethem Özgüven, başkanlığını Bozcaada Belediye Başkanı Dr. Hakan Can Yılmaz üstleniyor.

(BIFED Yönetmeni Petra Holzer Özgüven’le geçen yıl festival ofisinde)

Festival Yönetmeni Petra Holzer Özgüven, festivalin bu yıl da dünyanın en seçkin belgesel filmleri üzerinden hem sorunları hem de çözümleri tartışmayı, umudu paylaşmayı, dayanışma köprülerini güçlendirecek farklı çabaları içine alan anlamlı bir program sunma amacında olduğu ifade etti:

“Bütün bir yıl festival için emek veriyor ve izleyicilerle birlikte biz de sabırsızlıkla bekliyoruz. Geçen yıl salonlar çok doluydu. Bu durum, yaptığım işi ulaştırdım hissiyle, yönetmenleri çok mutlu ediyor. Seyirci ve ada halkı da yönetmenlerle buluşmaktan, festivali adada izliyor olmaktan çok mutlu. Küçük bir ekiple, ada halkının dayanışmasıyla, dünyanın her yerinde benzer yöntemlerle direnişi yıkmaya çalışan sisteme karşı umut veren bir festival yaşıyoruz.”

BIFED’in 15 Mayıs Pazartesi günü sona erecek yarışma başvuruları için katılım şartnamesi ve başvuru formu http://www.bifed.org/ adresinde.

( Bu yazı, 23.04.2014 tarihinde, Yeşil Gazete’de yayınlanmıştır)

 

Bozcaada’da sonbahar BIFED’le başlar!

Standard

( Bu yazı, Bozcaada’nın dergisi MENDİREK’in 16. sayısında yayınlanmıştır )

Aynı gökyüzü altında, birbirine uzak diyarlarda benzer kaygılarla aynı sorunlarla mücadele edenlerin hikayeleri, Çanakkale’nin dört tarafı sularla çevrili, bereketli bağlarının üzümü lezzetli, o bağları, kıyıları, kendine has yapısı bozulmasın diye çıkardığı kocaman #Bozcaadabizim sesini dünyaya duyuran Bozcaada’da perdeye yansımaya devam ediyor. Son üç yıldır adada sonbahar, Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali ( BIFED) ile başlıyor.

Bu yıl 12-16 Ekim tarihleri arasında düzenlenen BIFED’e 58 ülkeden 280 belgesel film başvurusu yapıldı. Festivalin gelenekselleşen “Fethi Kayaalp Büyük Ödülü” ana yarışma bölümünde 16, “Gaia Öğrenci Ödülleri” bölümünde 10 film  gösterildi. Yarışma dışı bölümünde yer alan ekoloji temalı 32 filmle beraber Bozcaada’nın sokaklarında beş gün boyunca poyraz değil, film rüzgarları esti. Yaklaşık üç bin izleyicinin katıldığı festivalin kalbi, gösterim salonu olarak belirlenen Halk Eğitim Merkezi ve Salhaneydi.

Fotoğraf: BIFED Ekibi

Fotoğraf: BIFED Ekibi

Adaya adımını atanı festival ofisi olarak belirlenen Dantela’nın kapısının önünde festival ekibi ve Pakize karşıladı. Tasarımını Nilgün Akyol’un yaptığı bez çantasını alıp içine festival programını ve filmlerle ilgili detayların yer aldığı kitapçığı atan, adanın sokaklarına karıştı. Yaz mevsiminin geride kalmasıyla sokaklarının tenhalaşmasına, sessizliği kargaların ve tanıdık yüzlerle selamlaşmaların dağıtmasına aşina olan adanın nabzı, filmlere yetişmeye çalışanların telaşlı adımlarıyla hızlandı. Cafe Shalter’ın festival izleyicilerine sürpriz kahve ikramı, film aralarındaki sohbeti ve değerlendirmeleri tatlandırdı.

16143324_10154919826971585_271157483025638909_n

Teması ekoloji olan ve bu alandaki sanatsal üretimleri desteklemek, ödüllendirmek, ilham vermek, velgesel film yönetmenlerini, izleyicilerini, aktivistleri bir araya getirmek amacıyla başlayan, öte yandan  kömürlü termik santrallerden nükleer santrallere, HES’lerden endüstriyel gıda üretimine, kentsel dönüşümden ağır sanayiye kadar doğayı talan eden, bir çevre felaketine ya da yaşam hakkı müdahalesine dönüşen her türlü girişime karşı yaşamdan yana duranlara  umut vermek, hikayelerini birbirlerine aktararak kalabalık ve güçlü olduklarını hissettirmek, ilham vermek, değiştirmek niyetlerini de  taşıyan BIFED, baskılara ve sansüre karşı “özgür” olduğunu da vurguladı. Çevre belgeselleri alanında uluslararası bir ağ olan Green Film Network‘e ilk yılında kabul edilen BIFED’in en büyük destekçisi ise Bozcaada halkı ve esnafı.

Türkiye, İsviçre, Yunanistan, Meksika, Fransa, Brezilya, ABD gibi farklı ülkelerden finale taşınan belgesellerde kömür, enerji santralleri, madenler, çöp, köye dönüş, küresel ısınma, yerli halkların yok oluşu, göç ve mülteciler konuları öne çıktı. BIFED panaroma ve yarışma bölümü için seçtiği filmlerle, Yırca’dan Cerattepe’ye, Çanakkale’den Zonguldak’a, Gerze’ye ülkedeki çevre mücadelesini de selamladı. Yönetmenliğini Umut Vedat‘ın yaptığı, ülkenin dört bir yanında yapılan ve planlanan termik sanreallere karşı halk direnişini konu alan “Kara Atlas”  adlı belgesel ve  yönetmenliğini Metin Kaya‘nın yönettiği, kamerasını Zonguldak’taki kaçak madenlerin hikayesine tutan Soluk, festivalin finalde yarışan  Türkiye yapımlarıydı. Kaz Dağları’nda altın madenlerine, termik santrallere ve çevre talanına karşı mücadele eden aktivistler de kalabalık bir ekiple festivale katılarak film aralarına kendi hikayelerini kattı.

Festivalin açılışında da ödül töreninde de konuşma yapan festival Başkanı Bozcaada Belediye Başkanı Dr. Hakan Can Yılmaz, “Küçük gösterim salonları, sınırlı bütçesi, yürekli organizasyon ekibiyle bu festival beklentilerin çok üzerinde bir beğeni ve ilgi topladı. Adaya çok yakıştı. Ülkemizdeki kültür sanat faaliyetleri üzerindeki baskı ve sansür tehdidine rağmen bu festivalin en önemli ve en değerli kısmı tamamen bağımsız olmasıdır.” dedi. Festival Yönetmeni Petra Holzer Özgüven ise konuşmasının başında rüzgar tanrılarının bu yıl festivalin yüzüne güldüğünü söyleyerek güzel bir ada sonbaharında umudu ve dayanışmayı canlı tutan filmleri hep beraber izlemekten duydukları mutluluğu dile getirdi. BIFED’in ekibinin, jüri üyelerinin ve yerel destekçilerinin çoğunun kadın olduğuna da dikkat çeken Petra Holzer Özgüven, “Hakikati arayan belgesel yönetmenleri ve sizler gibi izleyiciler oldukça, bu festival daha uzun yıllar devam edecektir.” dedi.  Festival Koordinatörü Ethem Özgüven, her yıl olduğu gibi festival ekibinde yer alan öğrencileri ve emeği geçenleri sahneye davet etti. BIFED’in katılımcılarını içine alan samimiyetine, sadece izlenen değil hissedilen de bir festival olduğunu hatırlatan alkışlar devam ederken, festival boyunca ekibi yalnız bırakmayan ve gösterimleri kaçırmayan Pakize‘ye de teşekkür edildi.

Fotoğraf: BIFED Ekibi

Fotoğraf: BIFED Ekibi

Ödül töreninin ertesi günü adaya veda etme vakti geldiğinde mutlu bir yorgunlukla misafirlerini geçirmek için koştururken ses kayıt cihazını uzattığımız Petra Holzer Özgüven, üçüncü BIFED‘i MENDİREK için değerlendirdi: “Bütün bit yıl festival için emek veriyor ve izleyicilerle birlikte bekliyoruz. Bu yıl salonlar çok doluydu. Ben yaptığım işi ulaştırdım hissiyle bu durum yönetmenleri mutlu ediyor. Seyirci ve ada halkı da yönetmenlerle buluşmaktan, festivali adada izliyor olmaktan mutlu oluyor. Küçük bir ekiple, ada halkının dayanışmasıyla, dünyanın her yerinde benzer yöntemlerle direnişi yıkmaya çalışan sisteme karşı umut veren bir festival yaşıyoruz. “

Festival Yönetmeni Petra Holzer Özgüven'le

Festival Yönetmeni Petra Holzer Özgüven’le

BIFED’in bende kalan fotoğrafıysa, adaya veda etmeden önce vapurun kalkış vaktini beklerken filmleri birlikte izlediğimiz dostlarımız ve festivalde tanıştığımız yönetmen arkadaşlarımızla birlikte karavan ve motorlara atlayıp kendimizi Beylik Koyu yolunda bulduğumuz andı. Kimimiz karayan oturan gemiye tırmandı, yönetmenler mesleki refleksle o anları kayda aldı, biz de ada rüzgarının taşıdığı kokuları ve dalgaların sesini içimize çeke çeke, rüzgar tanrısına teşekkür ettik lezzetlendirdiği şaraplarla birlikte… Adımlarımızı ve sesimizi bıraktık o koya, bir ay sonra #bozcaadabizim hissinin, sesinin çığlığa dönüşecek bir hikaye daha yazacağını bilmiyorduk daha..

Fotoğraf: Mustafa Dermanlı

Fotoğraf: Mustafa Dermanlı

Festivalde ödül alan filmler, yönetmenleri ve çevrildiği ülkeler:

1.: İyi Şeyler Bekler, PhieAmbo, Danimarka

2.: Güneşin Düştüğü Gün, Aya Domenig, İsviçre – Finlandiya

  1. Endişe İçin Kelime Yok, RunarJarleWiik, Norveç – Tayland – Myanmar

Mansiyon: Soluk, Metin Kaya, Türkiye

Mansiyon: Gölün Kızı, ErnestoCabellos, Peru

Gaia Öğrenci Ödülleri

  1. Arlette. Cesaret Bir Kastır, FlorianHoffman, İsviçre – Almanya

Mansiyon: Kıllıt, Zeynep Altay, Türkiye

 

“BIFED, BU SALONDAKİ HERKES GİBİ ÖZGÜRDÜR”

Standard

Dünyanın farklı coğrafyalarında benzer sorunlarla mücadele edenlerin hikayelerini beyazperdede buluşturan ve aynı gökyüzü altında direnenlere hem mücadele yöntemleri hem de belleği aktarma biçimleri hakkında ilham olan Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali (BIFED), 22-25 Ekim tarihleri arasında Bozcaada’da gerçekleşti. Yağmur ve fırtınadan kaynaklı hava muhalefetine ve bazı vapur seferlerinin iptal edilmesine rağmen kalabalık bir ilgiyle takip edilen festival, belgesel film tutkunlarıyla yönetmenleri, yapımcıları, üniversite öğrencilerini ve çevre aktivistlerini bir araya getirdi. Bu yıl ikincisi düzenlenen festivalde 13 ülkeden 16 film büyük ödül için yarışırken, katılımcıların programda yer alan 65 filme yetişebilme gayretiyle zamana karşı başlattığı yarış, yaz yorgunluğunu atma rehavetindeki adayı hareketlendirdi.

Daimi teması ekoloji olan ve bu alandaki sanatsal üretimleri desteklemek, ödüllendirmek, konunun taraflarını bir araya getirmek için geçen yıl başlayan, öte yandan  kömürlü termik santrallerden nükleer santrallere, HES’lerden endüstriyel gıda üretimine, kentsel dönüşümden ağır sanayiye kadar doğayı talan eden, bir çevre felaketine ya da yaşam hakkı müdahalesine dönüşen her türlü girişime karşı yaşamdan yana duranlara  umut vermek, birlikte ve güçlü olduklarını hissettirmek, hem dünyadan hem de mücadelelerinden haberdar etmek maksadı taşıyan BIFED, ikinci yılında da bunu başarırken, baskı ve sansüre karşı özgürlükten yana kullandığı dille de dikkat çekti.

hakan can yılmaz

“BIFED Özgürdür.”

Festival Başkanı Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can YILMAZ, BIFED’in açılış töreninde yaptığı konuşmada, festivallerin iptal edildiği bir ortamda yoluna devam eden BIFED’in tavrına şu sözlerle değindi: “Ülkemizdeki kültür ve sanat etkinliklerinin üzerindeki baskı ve sansür tehdidine rağmen tamamen bağımsız ve özgür bir etkinlik olan BIFED bu salondaki herkes gibi özgürdür. Adana Altın Koza Film Festivali’nin seyircisiz yapıldığı, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin belgesel bölümünün tamamen iptal edildiği, Belgesel Sinemacılar Birliği’nin 1001 Belgesel Film Festivali’nin belirsiz bir tarihe ertelendiği, İstanbul Film Festivali’nin baskı ve sansür yüzünden ödül töreninin bile yapılamadığı bir ortamda bu festivalin Bozcaada’da planlandığı gibi gerçekleşiyor olması çok önemlidir.”

Aynı Gökyüzü Altında

Belgesel gösterimlerinin yanı sıra salonların önünde film başlayana dek süren sohbetlerle, bir yanda başka projelerde de karşılaşma temennisiyle iletişim adresleri not edilirken, diğer yanda ekolojik mücadeleler hakkında aktarılan deneyimlerle film araları da oldukça renkli geçti. Japonya, Myanmar, Şili, Meksika, Kore, Fransa, İtalya, Türkiye, İsveç yapımı belgesellerle geniş bir coğrafyanın ekoloji ve direniş hikayelerinden parçalar adada birleşti. Tohum alma ve saklama atölyesi, film sonlarında yönetmenlerle yapılan söyleşiler kadar, geçen yıl altı binden fazla zeytin ağacı kesilen Manisa’nın Soma ilçesindeki Yırca köylülerinin kömürlü termik santral direnişinden kadınların sabun üretimiyle ekolojik mücadeleye evrilen hikayeleri de ilgiyle dinlendi.

söyleşi

Belgesellerle dolu dolu geçen festivalin 24 Ekim Cumartesi akşamı yapılan ödül töreninde konuşan Festival Başkanı Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz, bir kez daha barışa ve BIFED’in bağımsızlığına vurgu yaptı: “Toplumsal huzura ve toplumsal barışa ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde bu festival bize bir şey hatırlattı. Biz biriz, biz birlikteyiz. Ülkemizde yaşananlardan dolayı üzgünüz ama umutsuz değiliz. Kırgınız ama çaresiz değiliz. Etkilendik ama pes etmiş, korkmuş değiliz. Sanata da sahip çıkacağız yeşile de. Ağaca da sahip çıkacağız nehre de. Kültüre de sahip çıkacağız geleceğe de. Biz güzel olan her şeyi seviyoruz. Biz artık ölümleri değil barışı konuşmak istiyoruz. Biz var oldukça bir tek başak tanesi susuz, bir tek zeytin dalı yalnız kalmayacak. Söz veriyoruz.” sözleri, salondakilerden büyük alkış aldı.

funda alpp

Yapımcı ve senarist Funda Alp, ABD’li belgesel yönetmeni ve insan hakları aktivisti Liz Miller, Yunan sinema yazarı Maria Chalkou, belgesel yönetmeni ve yapımcı Manou Khalil, gazeteci ve belgesel yönetmeni Banu Güven, yönetmen Özcan Alper, belgesel yapımcısı Gaye Günay ve Cinemambiente Festivali Yönetmeni, GFN kurucusu ve sinema yazarı Gaetano Capizzi’den oluşan festival jürisi, seçim yaparken zorlandı. Kazananları açıklamak üzere sahneye çıkan jüri üyesi yapımcı ve senarist Funda Alp, BIFED’e Türkiye’deki nadir sansürsüz festivallerden biri olduğu için teşekkür edip, Ankara’daki bombalı saldırıda hayatını kaybedenlere saygılarını sunduklarını söyledikten sonra konuşmasına yaşamı savunduğu için kimsenin öldürülmediği, herkesin özgürce yaşayabildiği bir dünya temennisiyle başladı.

Bozcaada doğumlu ressam, gravür sanatçısı Fethi Kayaalp anısına ithaf edilen 7000 TL değerindeki birincilik ödülü Şili’ye, Bettina Perut ve Iván Osnovikoff’ın yönetmenliğini yaptığı  “Surire” adlı filme gitti.

ödüll

Yönetmenliğini Anna Roussillion’ın yaptığı Fransa yapımı “I am the People / Ben Halkım” adlı belgesel ikinci, Paolo Pisanelli’nin yönetmenliğini yaptığı İtalya yapımı “Good Morning Taranto/ Günaydın Taranto” adlı belgesel üçüncü oldu. Jüri, mansiyon ödülünün kazananı, zor kış koşulları altında çalışan sazlık işçilerinin, aldıkları cüzi ücretle geçimlerini sağlama ve borçlarını bitirme mücadelelerini anlatan  “Çibik” filminin yönetmeni Ardahan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Turgay Kural için “Duygusal, çağrışımlarla ve gelecek sinema macerasında çok iyi olacağına dair potansiyel dolu olan genç bir yönetmenin filmini desteklediğimizi belirtmek isteriz. Ondan birçok iyi film göreceğimizi inanıyoruz.” yorumunda bulundu.

cibik

Öğrenci filmlerine destek olmak için bu yıl ilk kez verilen “GAIA” ödülü, festivale “The Archipelago / Takımada” adlı belgeseliyle İngiltere’den katılan Benjamin Huget’in olurken, mansiyon ödülünü Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi Murat Haksever “Çoban” adlı belgeseli ile kazandı.

Genç belgeselcilere ilham olsun

Kazanan filmlerin gösterildiği ve katılımcıların adayla vedalaşma vaktinin geldiği son gün, Festival Yönetmeni Petra Holzer, BIFED‘i Yeşil Gazete için değerlendirdi. “Katılımcıların ve ada halkının festivale ilgisi çok güzeldi. Mutluyuz. Dünyadan ortak problemlerimizi paylaştık, çözümü araştıran ve yol gösteren filmler de vardı, nükleer atıklar gibi çözümsüz problemler de. Keşke herkes bu filmleri izleyebilse. Uluslararası, yarışmalı, uzun metrajlı iyi filmlerin gösterildiği festivaller pek kalmadı. Bu gidişle tek ya da sonunculardan biri olacağız ki bu çok üzücü bir durum. Şimdi üçüncüsü için çalışmaya başlayacağız. Daha çok yönetmene, daha çok izleyiciye ulaşmalıyız.  Belgesel çekmek özen istiyor, çok çalışmayı ve sanat dokusunu gerektiriyor. Umarım ki bu filmler ilham olsun yönetmenlere, daha iyisi için heyecan duysunlar. Türkiye’de belgeselciler için böyle bir alan var, filminizi gönderebilirsiniz, gösterilir diyebilmek çok önemli. Bunu bilmek destek olsun, güç versin onlara ve devam etsinler.”

Festivalde gösterilen ve ödül kazanan filmlerle ilgili ayrıntılara http://www.bifed.org/ adresinden ulaşılabilir.

http://yesilgazete.org/blog/2015/10/31/bozcaada-uluslararasi-ekolojik-belgesel-festivali-bu-salondaki-herkes-gibi-ozgurdur/

 

 

Ekolojik Belgesel Festivali İçin Son Başvuru 30 Haziran

Standard
Ekolojik Belgesel Festivali İçin Son Başvuru 30 Haziran

Bu yıl 22 – 25 Ekim tarihleri arasında ikincisi düzenlenecek olan BIFED – Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali’ne film başvuruları başladı. Daimi teması ekoloji olan, bu alandaki sanatsal üretimleri desteklemek, ödüllendirmek, adanın ve yörenin ekolojik sorunlarıyla ilgili bilim insanlarını, sanatçıları ve yerel üreticileri bir araya getirmek amacıyla geçen yıl oluşan BIFED, bu yıl da farklı ülkelerden geniş katılımla gerçekleşecek. Fotoğraf sergileri, atölyeler, üzüm ve bağcılık üzerine panellerle desteklenecek, belgesel izleyicisiyle ekoloji hikayelerini Ada’da bir                                          araya getirecek olan festivalin ödülleri geçen yıl olduğu gibi bu yıl da üç ayrı ödül olarak verilecek.

İlk üçe giren filme toplam 15 bin ödül

Film gösterimi ve yarışmadan oluşan festivalin yarışma bölümünün teması insan, doğa ve yaşam. Finale kalan filmler Fethi Kayaalp Büyük Ödülü için yarışacak. Geçen yılki festivalin birincisi, yönetmen Rüya Arzu Köksal’ın “Bir Avuç Cesur İnsan” adlı belgeseli olmuştu. Bu yıl Fethi Kayaalp Büyük Ödülü 7.000 TL, ikincilik ödülü 5.000 TL, üçüncülük ödülü ise 3.000 TL olarak belirlendi.

bifed

Festivale başkanlık yapan Bozcaada Belediye Başkanı Dr. Hakan Can Yılmaz, “Ülkemizde ekoloji konusunda ciddi ve bağımsız bir platform yaratılmasına öncülük etmek amacıyla başlattığımız BIFED’e geçen yıl 170 film başvurusu yapıldı. 33 ülkeden başvuru yapan bu filmler arasında daha önce IDFA, Berlinale, Marsilya FF, Vienale, St Petersburg, Sundance gibi dünyanın birçok önemli festivalinde finale kalan veya ödül alan filmler vardı. Bu filmleri festivalin ilk yılında toplam nüfusu 1500 olan Bozcaada’da 2500 kişi izledi. Bu yıl bu sayının daha da artacağını düşünüyorum. Anke Atamer Çocuk Filmleri bölümü bu kez daha zengin olacak, festivale çocuklar da davetli.” dedi.

Daimi tema, “ekoloji”

Festival Yönetmenliğini geçen yıl olduğu gibi Petra Holzer’in, koordinatörlüğünü yönetmen Ethem Özgüven’in üstlendiği “BIFED Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali için son başvuru tarihi 30 Haziran Salı. Festivalin ilk yıl gördüğü ilginin mutluluğuyla ikinci yıla hazırlanmaya başladıklarını belirten Petra Holzer: “Festival ilk yıl olduğu gibi “ekoloji” kelimesini insanın, sorunların ve çözümlerin olduğu tüm coğrafyalarda kavramlaştırıyor; iş cinayetlerinden, hayvan haklarına, güvenli gıdadan kitle turizminin yıkımlarına, kentsel dönüşüme kadar en geniş anlamda belgesel formundaki tüm yapıtlara açık” dedi.

2011 yılından sonra yapılan ve konusunu çevre sorunlarından alan belgesellerin kabul edildiği ve filmler için uzunluk sınırlamasının olmadığı festivalin koşulları, yarışma ile ilgili merak edilen detaylar ve başvurular için BIFED resmi sitesi adresi http://www.bifed.org

Çanakkale’de Film Festivali Zamanı

Standard

Kasım ayıyla birlikte Çanakkale’de festival rüzgarları esmeye başlıyor. Birbirinden önemli film festivalleri ilk kez
Çanakkale ile buluşmaya hazırlanıyor. Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivaliyle başlayıp Uluslararası
İşçi Filmleri Festivali  ve Sürdürülebilir Yaşam Filmleri Festivaliyle devam edecek festival fırtınasında, kent film
izlemeye doyacak. Biri bitmeden diğerinin başlayacağı festivaller boyunca 10 günde 1oo’den fazla film perdeye yansıyacak; Çanakkale deyim yerindeyse filmle yatıp filmle kalkacak. Çanakkalelilerin bir filmden diğerine koşarken
seçim yapmakta zorlanacağı, farklı fikirlerin paylaşım ortamı bulacağı; emeğin, üretimin, işçinin, ötekileştirilenin,
ekolojinin, zeytinin, çevre mücadelesinin, sürdürülebilir yaşamın, sanatın, sokağın, Gezi Direnişinin konuşulacağı
festivaller birçok ilke de sahne olacak.

Film dolu günler 30 Ekim -2 Kasım tarihleri arasında Bozcaada’da, bu yıl ilk kez düzenlenen Bozcaada Uluslararası
Ekolojik Belgesel Festivali’yle (BIFED) başlayacak. Daimi teması ekoloji olan, bu alandaki sanatsal üretimleri desteklemek, ödüllendirmek, adanın ve yörenin ekolojik sorunlarıyla ilgili bilim insanlarını, sanatçıları ve yerel üreticileri bir araya
getirmek amacıyla oluşan BIFED, 22 ülkeden geniş bir katılımla gerçekleşecek. 20 filmin yarışacağı festivalde birçok
film de dünya, uluslararası ve ulusal prömiyerler yapacak. Eşsiz doğasında betonlaşmanın önünü açan çevre düzeni
planıyla gündemde olan Bozcaada’da, zeytin de konuşulacak. BIFED kapsamında düzenlenecek üzüm, bağcılık ve zeytin
temalı panellerde adanın bağlarının ve zeytinlik alanlarının imara açılması durumunda yaşanacak sorunlar tartışılacak.

10432139_295755310604703_4203074493270577798_n

Bozcaada’daki festivalin sona erdiği gün, Çanakkale İşçi Filmleri Festivali başlayacak. 9 yıldan bu yana her yıl farklı bir
temayla düzenlenen, bu yıl Gezi Direnişini selamlayan ‘Her yer festival, her yer direniş’ sloganıyla 1 Mayısta yola çıkan Uluslararası İşçi Filmleri Festivali, 2 – 8 Kasım tarihleri arasında Çanakkale’de ilk kez perde açacak. Emeği, işçileri,
Gezi Direnişini, işçi mücadelesini, iş cinayetlerini, kentsel dönüşümü, göçü anlatan filmler Çanakkale izleyicisi ile
buluşacak. Çanakkale’deki düzenleyicileri arasında DİSK Genel – İş, KESK, TMMOB, Halkevleri, Öğrenci Kolektifleri, Çanakkale Tabip Odası ve Pan Görsel  Kültür Derneği’nin yer aldığı, Çanakkale Belediyesi’nin katkı sağladığı festival,
2 Kasım Pazar günü saat 17.00’de İskele Meydanı’nda renkli kortej yürüyüşüyle başlayacak. Saat 18.00’de sokağın ve direnişin müzik grubu Praksis konser verecek.

Fotoğrafçı – Akademisyen Aykan Özener’in Çanakkale Kepez’deki balıkçıların hızla yapılaşan kentte ata yadigarı
mesleklerini sürdürme ve yaşam mücadelelerinin hikayesini anlattığı ‘Balık Sırtında Yaşamlar – 2’ adlı çalışmasının
festival açılışıysa aynı gün saat 16.00’da Kepez Belediyesi Nikah Salonunda gerçekleşecek.
Çanakkale İşçi Filmleri Festivali boyunca yaklaşık 50 film, ücretsiz izlenebilecek.
Film gösterimleri Erkan Yavuz Deneysel Sanat Atölyesi, Türkan Saylan Sosyal Tesisleri, Kepez Belediyesi Nikah
Salonu, Yalı Hanı ve Pan Görsel Kültür Derneği’nde yapılacak. Bazı filmlerin yönetmenlerinin izleyenlerle söyleşi
yapacağı festivalde Soma Paneli de düzenlenecek. Oldukça yoğun bir programla geçecek Çanakkale İşçi Filmleri
Festivali 8 Kasım Cumartesi günü Türkan Saylan Sosyal Tesislerinde katılımcıların kendi Gezi hikayelerini anlatacağı
“Gezi Direnişi Paneli” ile sona erecek.

1014623_293777977495608_4081601703507061873_o

Bu yıl 7 – 8 – 9 Kasım tarihlerinde 7.si düzenlenecek olan Sürdürülebilir Yaşam Filmleri Festivali, Pan Görsel Kültür Derneği’nin katkılarıyla ilk kez Çanakkale’ye geliyor. 7 Kasım Cuma günü 11 ille eş zamanlı başlayacak olan festival; belgesellerin gücünden faydalanarak sürdürülebilir bir yaşam için kültürel değişime katkı vermeyi amaçlıyor. Sürdürülebilir yaşamın ancak çeşitlilikle mümkün olacağı bilinciyle toplumun her kesiminden katılımcıları bir araya getirmeyi öngörüyor.
Aykan Özener’in Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüttüğü
 Pan Görsel Kültür Derneği’nin ev sahipliğinde üç gün boyunca
Erkan Yavuz Deneysel Sanat Atölyesinde gösterimi yapılacak filmler, ücretsiz izlenebilecek.
Festival kapsamında sürdürülebilir yaşam kavramıyla ilgili paneller de düzenlenecek.

10450445_768019549944508_7953881464466544972_n

http://www.bifed.org/

http://www.iff.org.tr/

http://www.surdurulebiliryasam.org/

https://www.facebook.com/pangorselkulturdernegi?fref=ts

Bozcaada Doğa Buluşması; Ada’nın ruhuna sahip çıkmalı…

Standard

Denizi, güneşi, rüzgarı, üzüm bağları, şarabı, sokak başlarını tutan çiçekleri,  Türk – Rum kültürünün yan yana sindiği mimarisi ve hikayeleriyle Çanakale’nin göz bebeği Bozcaada’da, bu kez doğa buluşması vardı.
Bozcaada Forumu ve belediyenin ev sahipliğinde birincisi düzenlenen Bozcaada Doğa Buluşması’nda, ada halkı ve sivil toplum kuruluşlarına; Çanakkale Çevre Platformu, Çanakale Tabip Odası, Zirve Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü katıldı.

ddddd30331210522271_3380107108850010720_n

Etkinlik Cumhuriyet Meydanı’nda, çevre temizliği iş bölümüyle başladı.
Profesyonel dalgıçlar limana, eldivenini geçirip çöp poşeti alan gönüllüler adanın dar sokaklarına dağıldı.

bb6619449667098481533_n
Grupların en büyük yardımcısı, çocuklardı.
Minik eller, yol kenarlarında biriken sigara izmaritlerini, toprağa karışmış çöpleri büyük bir ciddiyet ve özenle topladı.

bbb0329643855761_9167386778704733110_n
Bozcaada Doğa Buluşması; anakaradan adaya, adadan anakaraya çevre dayanışmasına da sahne oldu.
Aynı haftasonu İğneada’da gerçekleşen Kuzey Ormanları Savunması kampının ve Artvin Arhavi’de yapılmak istenen HES çalışmasına karşı oluşturulan direniş çadırının yanında oldukları mesajını veren  katılımcılar;
Türkiye’nin doğal sit alanlarından biri olan Bozcada’nın; geçtiğimiz aylarda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan, adayı imara açan 1/25000 ölçekli nâzım imar planına karşı…

l6_10152554843356585_42200893_n
Adanın neredeyse %90’ını oluşturan tarımsal alanların; bağ evi ve tarımsal fabrika adı altında yapılaşmasının, güney kıyılarında konut ve turizm tesisi alanı inşaatı yapılmasının önünü açan nazım imar planının uygulamaya geçmesini istemediği gibi, Gökçeada Kuzu Limanı’nda kurulması planlanan Sintine Depolama Tesisini, Kazdağları’nda altın arama madenciliğini, nükleer enerji santrallerini, Biga tarım arazilerinin imara açılmasını da istemiyor ada halkı…

hh1530331803855545_3570300010720431221_n

Ada sokaklarının temizliği ve adanın en yüksek noktası olan Göztepe’ye tırmanıştan sonra, meydanda yapılan forumda; ülkenin dört bir yanında çoğalarak devam eden çevre mücadelesinin bütün sebepleri, gündemdeydi… Çanakkale İl Genel Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Hicri Nalbant, Bozcaada’daki imara açık mevcut alanların 2,5 katından fazlasının imara açılmasını öngören plan için “Bir vahşettir, katliamdır” dedi. Çanakkale Çevre Platformu’nun, bu mücadelede Bozcaada’nın yanında olduğunu, konuyu İl Genel Meclisine de taşıyacağını belirten Hicri Nalbant; “Ada, bağ ve şarap üçlüsünü birbirinden ayıramayız.
Bozcaada’ya hepimiz sahip çıkmalıyız.” dedi.

i531029_10152554868561585_66931179_n

Çanakkale Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. İlhan Pirinçciler, adanın imara açılmasını öngören
1/25000 ölçekli Nazım İmar Planı için; “Sermayenin; sermayesine sermaye, karına kar katmak için Bozcaada’yı gözden çıkarma projesidir.” dedi.
Çevre mücadelesinde birlikte hareket etmenin önemine dikkat çeken Dr. Pirinçciler;  “Tunceli’nin Peri Vadisi’nde, Torosların Alakırı’nda, Kuzey Ormanlarında, altın madenciliği, termik santraller, nükleer enerji gibi doğayı talan projelerinin hepsine karşı, hep birlikte bir direnç ve dayanışma meydana getirebiliriz. Birleşe birleşe kazanacağız, kazanmalıyız.” dedi. Arhavi Kamilet Vadisi’ndeki Cihani Deresi üzerinde kurulmak istenen HES’e karşı mücade eden, oluşturdukları direniş çadırında nöbet tutan Arhavililer için; Çanakkale Çevre Platformu’ndan ve doğa talanıyla mücadele eden tüm sivil toplum kuruluşlarından destek bekleyen “Karadeniz İsyandadır” grubunun mailini paylaşan Dr. İlhan Pirinçciler; herkesi, fotoğraflar ve mesajlarla Arhavi’nin yanında olmaya davet etti.

Bozcaada Doğa Buluşması katılımcıları, Cumhuriyet Meydanı’nda ada halkıyla birlikte ‘Diren Arhavi Bozcaada seninle’ ve ‘Arhavi derelerine dokunma, Bozcaada’yı kızdırma’ yazılı pankartlarla Arhavi’deki HES direnişine destek verdi.

kkkkk_1530328307189228_3811642796797733213_n

Bozcaada Doğa Buluşması, Fama’nın Evi Hikaye Anlatıcıları’nın gelirken getirdikleri hayalden kahramanlarla, masal olup devam etti…

bb719662320778749_n

Bilgi Üniversitesi’nde dans eğitmeni olan Talin Büyükkürkciyan’ın plastik eldiven ve çöp poşeti kullanarak yaptığı doğaçlama dans gösterisi, özellikle çocukların büyük ilgisini çekti.

bbb7187943_7401248412555287569_n

hh1530331800522212_527832317941772158_n

Bozcaada Belediye Başkanı Dr. Hakan Can Yılmaz, ilk Bozcaada Doğa
Buluşması’nın geniş katılımla ve bir çok aktiviteyle gerçekleşmesinden duyduğu memnuniyeti ifade ederken; Bozcaada Foruma, ada halkına ve destek veren tüm sivil toplum kuruluşlarına teşekkür etti. Geleneksel hale getirmeyi planladıkları doğa buluşmalarını ilerleyen yıllarda ülke çapında bir organizasyona dönüştürüp, Bozcaada’nın çevre farkındalığını ve adasına sahip çıktığını daha geniş kitlelere duyurmayı, bu bilinci yaymayı hedeflediklerini söyledi.

Başkan Yılmaz; ocak ayı sonunda onaylanan 1/25000 ölçekli nazım imar planına itiraz için hazırladıkları 30 sayfalık dosyanın, adanın neden bu imar planına karşı olduğunu açıkça anlattığını ifade etti; ” Umarım 1/25000 lik planlardaki itirazlarımız Bakanlık tarafından dikkate alınır. Büyük ihtimalle 15 Temmuz’da sonuçlanacak. Sunduğumuz dosya çok kapsamlı olmasına rağmen; sürece, itiraz süresinin sonunda, plan yasalaşmak üzereyken dahil olabildiğimizden, başarılı olabilir miyiz, inanın emin değilim. Ancak olamazsak, 1/5000 ölçekli nazım imar ve 1/10000 ölçekli uygulama imar planlarını biz yapacağız. Bozcaada Belediyesi olarak, adanın karakterini koruyacak hamleler yapacağımıza söz veriyorum. Bozcaada halkı, adanın güneyinde, ada yerleşiminin 3-4 katı büyüklüğünde bir imarlaşma istemiyor. Amacımız, Bozcaada’nın kendine has ekolojik, mimari, kültürel dokusunun yıllardır alıştığımız, sevdiğimiz gibi kalmasını sağlamak… Destekleriniz bize güç verecektir” dedi.

Belediye Başkanı Dr. Hakan Can Yılmaz, 1/25000 ölçekli nazım imar planının kapsamı ve süreç hakkında merak edilenleri, Bozcaada’da süren çevre direnişini ve adada bu yaz bizi nasıl sürprizlerin beklediğini blog için anlattı.

 “1/25000 lik koruma amaçlı nazım imar planı; Bozcaada’da nerelerin, ne şartlarda imara açılacağını öngören bir çalışma… Biz imar planının bir çok noktasında hemfikir olmakla beraber; satır aralarında, Ada’nın geleceği ile ilgili betonlaşma riskini taşıyacak bir takım ifadeler olduğunu keşfettik. 1992 ve 1993’de yapılan 1/5000 ölçekli nazım imar planlarının, şimdiki 1/25000 lik plana yapıştırılmasıyla, özellikle adanın güney sahillerinde, şu anki köy içi yerleşimin
3 – 4 katı büyüklüğünde kentsel gelişim alanları planlanmış. 

E10524851_10152555464191585_1964303041_nğer 1/25000 lik plan bu şekilde onaylanırsa, önümüzdeki yıllarda güney sahilleri yazlık olarak kullanılacak konutlar ve turizm tesisleriyle dolacak. Bozcaada’nın böyle bir gelişime ihtiyacı olduğunu düşünmüyoruz.  1/25000 lik planda 2025 yılında Bozcaada’nın kış nüfusu 9000, yaz nüfusu 18000 kişi olarak planlanmış. Bu, gerçeği yansıtmıyor. Her geçen sene Bozcaada’nın kış nüfusu azalıyor. Eğer orası imara açılırsa, Bozcaada halkından bağımsız, dışarıdan insanların gelip yalnızca yazlık ve turizm tesisi olarak kullanacağı bir alan olacak. Biz yönetim ve ada halkı olarak, bu bakir alanlarda Bozcaada’nın şu anki kimliğinden farklı bir yapılaşma olmasını istemiyoruz.
Bozcaada’nın tabii ki bir imar planına ihtiyacı var; ama bu planın halkın istekleri doğrultusunda hazırlanması gerekiyor. Halka göstermelik olarak danışılmış, bir çok kişinin planın neler içerdiğinden haberi bile yok. Planın daha net, anlaşılır ve mümkün olduğunca koruma amaçlı olması gerekiyor.

Bozcaada; Alaçatı, Bodrum değil… Yıllardır Rumların ve Türklerin beraber, kardeşçe yaşadığı, gerçek insanların gerçek hikayelerini taşıyan, kendine has doğası, dokusu olan bir yer… Bozcaada şu anki kimliğini kaybedip, güneydeki turizm yapısına büründüğü zaman; inanın ne ada halkı ne de adayı ziyarete gelen insanlar mutlu olacak…
İmar planı olsun; ancak çok sıkı kriterlerle, adanın siluetini bozmayacak şekilde…  Biz adadan arazi alıp ev yapmak isteyen insanların haklarını gasp etmek değil; Ada ruhunun kaybolmamasını istiyoruz. Tek derdimiz bu…

“Bozcaada’nın en bakir koylarından birinde, Poyraz Limanı’nda yapılan03 bir arıtma tesisi var bir de…
İhalesi yapılmış, inşaatı başlamış bir
proje… İlk meclis toplantımızda inşaata geçici olarak durdurma kararı aldık. Denize deşarjlı bu arıtma tesisi için; ‘ %100 doğru çalıştırıldığında herhangi bir problem olmayacak, Türkiye’nin her yerinde denize yakın arıtma tesisi var’ diyorlar. Olabilir… Poyraz Limanı’nın bu arıtma tesisiyle yok olmasını istemiyoruz.
Yerel yönetime seçildiğimizde sürece zor bir noktada dahil olduk; proje tamamlanmıştı,
fakat bunu değiştirmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bozcaada halkı; Ayazma plajının kalabalığına girmeden denize gidebildiği, evine yürüme mesafesindeki bakir koyun 5-10 metre ilerisinde, bu iki büyük havuzlu arıtma tesisini istemiyor.”

bifed

“Adadan güzel ve heyecan verici bir haber de paylaşalım.
On iki ay yaşayan bir kültür adası olmasını istediğimiz Bozcaada;
30 Ekim – 2 Kasım tarihleri arasında bir ekolojik film festivaline ev sahipliği yapacak.

Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali…
Türkiye’de ekolojik film festivalleri var, uluslararası festivaller de var; ancak uluslararası ekolojik film festivali, bir ilk…
Biz bunun en çok Bozcaada’ya yakışacağına inanıyoruz. Çok önemli jüri üyelerine, çok ciddi yurt dışı kaynaklarına ulaştık. Dünyanın ve yörenin ekolojik sorunlarıyla ilgili bilim insanları, sanatçılar, ada üreticileri ve katılımcılar bir araya gelecek.
Çok güzel bir belgesel festivali olacak. Çok heyecanlıyız.
Festivale, temasına ve Bozcaada’ya çok inanıyorum. Belki de bunu Bozcaada’ya miras bırakacağız; 30 sene sonra Antalya Film Festivali gibi bir festival olacak.”

Festivale katılım koşulları ve başvuru formları
http://www.bifed.org adresinden temin edilebilir.

Bozcaada Belediyesine, Başkan Doktor Hakan Can Yılmaz’a, Bozcaada Foruma, fotoğraflarıyla yazıya renk katan  Forum gönüllülerine ve Fırat Tunabay’a, Çanakkale Çevre Platformuna, Çanakkale Tabip Odası’na, Bozcaada Doğa Buluşması katılımcılarına, bizi çok güzel ağırlayan ve Adaya çok güzel bakan Bozcaadalılara, bizi, derelerinde kurulmak istenen HES’e karşı direnişlerinden haberdar eden, çevre mücadelesi veren tüm gruplardan destek bekleyen Arhavi halkına, Çevre Mücadelesi ruhuna ve Çanakkale Dayanışmasına, bir kez daha sonsuz teşekkürler…

10422378_10152555081636585_4574907473635897284_n
Haberin, Evrensel gazetesinin internet sitesinde yayınlandığı link;

http://www.evrensel.net/haber/87883/bozcaadada-doga-bulusmasi.html