Category Archives: Cemil Onay Röportaj

Ressam Cemil Onay: ‘İnsan isterse bir adada dünya yaratır’

Standard
Ressam Cemil Onay: ‘İnsan isterse bir adada dünya yaratır’

Cemil Onay’ı Bozcaada halkı yıllardır tanıyor. Evlerinde, bahçelerinde onun yaptığı resimleri, heykelleri saklıyor, olur da elinde tuvaliyle bir koyda, bağda, bahçede görürlerse kolaylık diliyor. Son yıllarda adaya gelenlerse ismini duvarlara çizdiği şahane resimlerden biliyor. Sırf fotoğraf çektirmek için sokak sokak o resimleri arıyor. Ressam Cemil Onay adanın resim öğretmeni. Adayla artmış renkleri, çizgileri. Adanın rüzgarı estikçe, kargalarını dinleyip hikayeler öğrendikçe resmetmiş hissettiğini. Sergisini gezen adalı bağcılardan biri, Hocam sen bizim adanın rüzgarını çizmişsin demiş. “Rüzgarı boyayan adam” kalmış o vakitten beri ismi. Resim tutkusu çamurdan gelirmiş. Fırçayı bırakan elleri çamura bulanır, neşeli heykellere ilham olurmuş lodosun getirdikleri. Masal gibi anlatır, oyun gibi çağırırmış sergilerine izleyenleri. Cemil Hocamızla buluştuk adada lodosun estiği günlerden biri. Şöhreti anakarayı saran resimlerini, bununla ilgili hislerini, adada olma halini, sergilerini, ada duvarlarına çizmek istediklerini konuştuk. Göz Kırpan Kızın tılsımına mahzar olduk.

Bozcaada’nın köşe başlarını hikayeler tutuyor ya, Cemil Onay’ın hikayesi ne zaman, nasıl başladı adayla?

Tayinle geldim adaya. 19 yıldır resim öğretmeniyim burada. Malatya’da çalışıyordum, eşdeğer yer burasıydı. Baştan korktum ama sonra Özcan Germiyanoğlu ile tanıştım ve bu resim hayatımı güçlendiren bir şey oldu. Rengigül Sanat Galerisi’ni bilinen, İstanbul’da konuşulan bir galeri haline getirdik beraber.

Bozcaada’nın sokaklarını Göz Kırpan Kız, Kanatlar, Kediler diye tarif eder, yürürken duvarlarda resim arar olduk.

Resimlerimin o duvarlarda, gizli yerlerde olması bilinçli, benim tercihim. Sanatı fazla göze sokmayı sevmiyorum. Tuvaletin duvarına resim yapsam herkes görecek, Göz Kırpan Kızın önünden geçip görmeyenler var. Gizli olması hoşuma gidiyor. Eşim görmüş, dört kız gece saat on birde bulmuşlar, bütün gün aramışlar. Gelibolu’dan Göz Kırpan Kız için geldik diyenler var. Beş resim daha yapacağım. Onlar da gizli yerlerde olacak. Tam kilisenin karşı köşesine beyaz kanatlı bir martı, göz kırpan kızı bir de yandan görünüşlü yapmayı düşünüyorum. Bağ evinin duvarına da bir resim yapacağım. Salhane’ye giderken kayalardan birini de heykel yapmak var aklımda. Sokakların böyle anılması, resimlerin aranması, esnafla gelenler arasında değişik, samimi diyaloglar kurulması hoşuma gidiyor.

Duvar resimlerinizin bu kadar ilgi göreceğini, ünlü olacağını tahmin eder miydiniz?

‘Göz Kırpan Kız’ı tahmin ediyordum, kargayı da, diğerleri daha anlatımlı şeyler olduğu için ciddi kaldılar. Selfie diye bir gerçek var ve insanlar resme dahil olmak istiyorlar. Karga kanatlarını çekip kanatlarım var ruhumda şarkısıyla, şiirlerle paylaştılar. Göz Kırpan Kız, asma saçlı. Her mevsim saçları değişiyor. Sonbaharda kırmızıydı saçları, şimdi döküldü. Baharda açık yeşil çıkacak, sonra koyu yeşile dönüp uzayacak. Adaya sık gelenlerin bunu fark edeceklerini ve paylaşacaklarını biliyordum.

ressam-cemil-onay-insan-isterse-bir-adada-dunya-yaratir-243500-1.İzlediğimiz kadarıyla açılan resim sergileri artıyor Bozcaada’da.

Geçen sene dramatik bir şey oldu. Hayatında ilk kez sergi açan bir kıza sergi açtık, 17 yaşındaydı. Güzel sanatlar lisesini bitirmiş, sergi açabilmek için bir yıl üniversite sınavına bile hazırlanmamış. Bir de hayatında son kez sergi açan birine, Süha Senir’e sergi açtık. Mustafa Dermanlı da buna katkıda bulundu. Süha Dede’nin bir sürü arkadaşı geldi Çanakkale’den, İstanbul’dan. Orada son kez buluşmuş oldular. Açtığım en manalı sergilerden biriydi. İyi ki açmışım, iki sergiyi de açtığım için çok mutluyum.

Çamura ne zaman bulaştı elleriniz?

Altı yaşından kırk yıl sonra tekrar çamurla oynamaya başladım. İlkokulda derste anlatmak için çamurdan yanardağ, Kızılderili, zenci yapardım. Resim yeteneğim çamurdan geliyor. Miskin Atölye’de fırın, çamur ve seramik kursu veren hocalar var, oraya takılmaya başladım. Yalınayak Başı Kabak diye bir konu çıktı ortaya. Heykelden eski çocuk oyunları, yoğurtçular, elma şekercisi, şipşakçılar yaptım. Çok ilgi gördü. Lirik işler, eşi bulunmaz şeyler. Şimdi kendime fırın ve çamur aldım, küçük atölyemde devam ediyorum heykel yapmaya.

unnamed

Miskin Atölye’de yıllar önce tesadüfen gördüğüm yatağın içinde uyuyan şişko adam, çarşaf kıvrımları, sokakta yürüyen sarhoşun yüzündeki keyif beni çok şaşırtmıştı.

Miskin’de öğrendim o teknikleri. Karikatür de çiziyorum ya, o komik ayrıntıları yapabiliyorum. İnsanları böyle kötü günlerde neşelendirmek, güzel şeyleri göstermek, çocukluğuna döndürmek, biraz gülümsetmek başlı başına bir iş zaten.

Oyun mu bunlar aynı zamanda sizin için?

Oyun tabi. Almanya’da benden “Rüzgarı Boyayan Adam” diye bahseden yazı şöyle bitiyordu; “Tanrının çocuklara verdiği en büyük ayrıcalık, oyunları ciddiye almalarıdır. Cemil Onay da oyunları ciddiye alıyor.” O zaman yaşlanmıyorsun, takmıyorsun. Ben bir ara sosyal medya hesaplarımı kapatayım dedim. Bir yanda bombalar patlıyor, insanlar ölüyor, ben de kalkıp komik, şirin resimler sergiliyorum. Sonra bana mesajlar geldi, bizim bunlara ihtiyacımız var diye. Bu ülkeyi sanat, spor kurtarır. Onları çoğaltarak iyi ve mutlu olabiliriz diye düşünüyorum. Bozcaada ile ilgili en iyi cümlem şu herhalde; “insan isterse bir adada dünya yaratır, isterse kocaman bir dünyayı ıssız bir adaya çevirir”. Bu bize bağlı.

ressam-cemil-onay-insan-isterse-bir-adada-dunya-yaratir-243498-1.

Resimlerinizin bazıları Bozcaada’nın sembol köpeği Pakize’den de ünlü müdür dersiniz Cemil Hocam?

(Gülüyor) Yok, Pakize daha ünlü. çünkü o geziyor, karşıya da geçiyor. Duvar sabit. Göz Kırpan Kız selfie çektirmek konusunda birinci olmuş Bozcaada’da. İkinci kıyıya vuran gemi, üçüncü de Pakize. Adanın ünlüleri onlar.

Bozcaada Bizim sosyal medya kampanyasında sizin duvar resimleriniz de çok paylaşıldı. Bir not düşecek misiniz #bozcaadabizim ile ilgili Bozcaada sokaklarına?

Sonuç önemli orada, iyi bir sonuç alındı. İnsanların iyi ve mutlu olmaları için yapabileceğim tek şey resim. Hiç düşünmedim. O zamanın kampanyasıydı ve görevini yaptı. Yeni konular için onu tüketmeyip, bırakmalıyız diye düşünüyorum. Koyların ihalesi iptal edildi, sonuca ulaştı.

ressam-cemil-onay-insan-isterse-bir-adada-dunya-yaratir-243499-1.

Bir de lodos zamanları var Ada’nın, bir de lodosun denizden getirdikleri…

Lodos tahtasıyla dünyada birçok kişi iş yapmış ama adada sanırım ben başlattım. Bir gün pikniğe gittik. Ben orada taşların arasında viking gemisine benzer kocaman bir kütük buldum. Sonra direğini buldum. Denizden gelmiş bir de bez vardı. Bir viking gemisi yaptım. O zaman Çiçek Pastanesi’nin yanında standımız vardı. Orada monte ettim, standa koydum ve hemen satıldı. Biz sonra heyecanla lodostan gelenleri toplamaya, kuklalar, heykeller, oyuncaklar yapmaya başladık. Tezgahta satıcılar, elma şekercileri. Lodosçuluk, doğanın bize akıl öğretmesi. Ağaçlar bize söylüyordu ne yapılacağını, biz sadece birleştiriyorduk. Aynı zamanda lodosçu arkadaşlarımla bir sergi açtık Bozcaada Sanat Galerisi’nin bahçesinde. Haluk Şahin, “Bozcaada’da açılmış en sevimli, en yaratıcı sergi” dedi. İçine Kurt Düşen Şizofren diye çok güzel portrem vardı, büst gibi. Altta onun taşıyıcısı da deniz kurdu girmiş kütüktü. Ressam Tayfur Sanlıman, eğer Rodin bunu görseydi, heykel yontmayı bırakır sahile çıkardı dedi. Lodosçular sergisiyle ilgili duyduğum en güzel iki eleştiriydi. Lodosçular sonra bitti. Stant açmak yorucuydu, her gün stant açmak gerekiyor ama bizim de üretmemiz gerekiyor, dağıldık. Ender çıkıyorum artık lodosa, tek tük yapıyorum yine. Seramikle lodosu birleştirdim. Yamuk yumuk oluyor ya, komik duruyor.

(Bu söyleşi, Bozcaada’nın dergisi MENDİREK‘in 17. sayısında ve Birgün Gazetesinde yayınlanmıştır.
Şahane sohbet için Cemil ONAY hocamıza ve bu buluşmayı sağlayan Birgün Yazarı, Mendirek Dergisi Editörü Mustafa DERMANLI’ya sonsuz teşekkürler…)